Fiillerin âmiri kim?

Avatar photoPosted by

Fiillerin âmiri kim?

Yazının başlığını henüz yazmıştım ki hanım “Yemek hazır” diye seslendi. İlk cümleyi yazayım da öyle kalkayım derken, acıkma hissimin tahriki ile sofra hayalleri uçuşmaya başladı. Güzel kokular geliyor, ona münasip hayaller yükseliyor. Derken, o çok sevdiğim bulgur pilavı, yanında biber turşusu dedim amma susadığımı hissettim. Hayalim, hemen yanımda duran suya uzandı, elim değil.

Mantarlı Bulgur Pilavı – Arda'nın Mutfağı

Hayalimin tahriki evvela dışarıdan oldu, yemek hazır dâveti ile, diğer tahrik ise susamak ile içeriden oldu.  Dışarıdan ya da içeriden tahrik ile hissimin ve ona münasib olarak hayalimin harekete geçmesi iç dünyamda vuku buldu. İlk karşılama, hislerimle başladı ama bu duygunun işlenmesi de hayal atölyesinde oldu. Orada şekilden şekile, sahneden sahneye olumlusu olumsuzu, hayırlısı hayırsızıyla binbir tasavvur, tasarım ve tahayyül yapıldı. Bu merhalede arzu zuhur etti, meyelânı hissettirircesine. Henüz rengi ve vasfı belli değil. Hayaller azalarak yavaş yavaş netleşti ve akıl odasına havale edildi. Tarafsız tartışmanın ardından hayallerimin ayakları, akıl odasında yere bastı, elenerek bire düşürüldü. Bire düşürmede komite kademesinin tesiri büyüktü. İki yönlü komuta kademesi var; birinde kalb ve vicdan bulunurken diğerinde nefis. Bu iki kademeden gelen talimatlar çerçevesinde enine boyuna tartışıldı, akıl yürütüldü. Hangisi daha baskın çıkarsa onun kararı, irade olarak tercih edilirdi.

SUYUN ÖNEMİ - İsacan Akhan - Akademik Fitness Uzmanı

Suyu nasıl içeceğim, turşulu bulgur pilavını yufka ile yeme düşüncem netleşti. Artık pilav harekâtı başlamalıydı. Bunu net ifade etmeliydim. Bulguru, yufka ve yanında turşu ile yeme ve ardından da su içme tercihim tamamdır.

Klavyeyi iteledim, ayağa kalktım, mutfağa yöneldim, yürüdüm, sofraya oturdum, yufkaya uzanıp bir parça koparıp, besmeleyi çekerek ağzıma götürdüm, diyeceğim ama bunların hepsi dış dünyamdaki fiiller. İşte sualim tamda burada yani pilav yemek fiilimin amiri kim?

Rüyada emretmek görmek - OGÜN Haber - Günün Önemli Gelişmeleri, Son Dakika Haberler

His, hayal, akıl, nefis, kalb ve vicdanın isimleri geçti. Bu altılı grubun hangi üyesi âmir? Görünen o ki his, hayal, akıl; bu tezgâhta ustabaşı, peki âmir kim?

 

Tezgâha gelen iş, hayalden fiile, işlene işlene geliyor. Hissim algılıyor, hayalim şekil veriyor, aklım tornadan geçiriyor diyeceğim ama bu son işlemde fiilimin renk ve hüviyeti beliriyor. Nefis karışırsa rengi farklı, kimliği ayrı yani süflî. Kalb ve vicdan devreye girerse daha bir âlî.

Sualimi hatırlayarak cevabı arıyorum ve son izahlarla anladım ki iki komuta kademesi varmış: Bir tarafta kalb ve vicdan, diğer tarafta nefis. Akıl her iki kademenin emrinde işleme-inceleme-ölçme-biçme memuru. Cüz-i ihtiyârî ise uygulama ve tercih sorumlusu veya kesb dairesinin başı.

Günlük Taze Yufka (1 kg) – Faruk Gida

Fiilimin âlî olmasını istiyorsam, yufkaya elimi uzatırken besmeleyi çekmeliyim. Sofradan kalkmadan şükrü eklemeliyim. İkisinin ortasında da tarladan soframa gelen bu nimetin merhalelerini düşünüp, ihsan ve ikrâmı tefekkür etmeliyim, hanıma da teşekkürü.

Şükretmenin Faydaları Nelerdir? Sık Sık Şükretmek Neden Önemli? - Gaziantep Son Dakika Haberleri - Gaziantep Doğuş Gazetesi - Gazete27 Gazetesi

Fiilimin süflî olması; nefsimin hesapsız kitapsız bastırmasıyla, saldırırcasına başlayıp, yiyip, şükür ve teşekkür bile etmeden olduğunu, aklım; vicdanımı dinlediğinde söylüyor.

Hakikaten soruyorum; fiilimin âmiri kim?

Mehmet Çetin

14.02.2024 Yeni Foça İzmir

 

 

 

 

3 comments

  1. Hocam sizi meşgul etmek veya gereksiz sohbet etmek için yazmıyorum. Yemek konusundaki cüzi irade ve yeme eylemi midenin ihtiyacından ve o iytiyaç saatini bilip hazırlayan ve davet eden ve o yemeğe olan meyelan hep birer silsile .Siz ancak cüzi iradenizle o yemeği yemeyi reddedebilirsiniz ki bu da yaradılış fıtratınıza aykırı olur. Siz burada yaşamanız içi gerekli ve helal dairesinde olan yeme işlemini cüzi iradeye bağlamışsınız. Mideniz hiç acıkmasa ne olacaktı? Veya yemek hazırlanmasa bile Siz açlığın verdiği meyelan ile kendiniz cüzi iradenizle mutfağa geçip bir şeyler hazırlayacaktınız. Başka bi yönünde mutfakta yemeği hazırlayan aklı ile sizin midenizin aç olduğunu biliyor ve o bilginin verdiği meyalan ile yemeği hazırlıyor sizinde daveti reddetmeyeceğinizi biliyor. Zaten bu silsileyi Allah yaradılış fıtratımıza yerleştirmış. Bence burada cüzi ihtiyarinin yani iradenin helal dairesinde yaptığı ışlerden ziyade bu yapılan işler, ister yeme eylemi olsun isterse başka bir eylem olsun haram helal-günah sevap yönüyle bakılıp değerlendirilmesi gerekir. Çünkü günah sevap-haram helal dairesindeki meyalandan ötürü hesaba çekileceğiz. Hocam başınızı ağrıttım,özür dilerim, cüzi irade ve kader konuları derin konular sizi telefonda meşgul etmek istemediğim için kendi fikrimi biraz uzunca yazdım. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

    Erdal Bey,
    Yorum ve değerlendirmeniz için teşekkür ediyorum.
    Biz bu yazımızda cüz-i ihtiyârînin ahlâkiliği, dini sorumluluk ya da helâl-haram konusunu işlemiyoruz. Burada işlenen, iradenin vuku öncesi, iradeye tesir eden, yönlendiren unsuru arıyoruz. Yani bir fiil oluyorsa bunun muharriki, tetikleyeni nedir?
    Selâm ve dua ile MÇ

  2. S. A. Afiyet şifa olsun. Yalnız daveti alır almaz, hatta bir iki dakika sonra klavyenin başından kalkıp sofraya gittiğini füşünmüyorum hatta ihtimal vermiyorum. Zira benim tanıdığım abim namazda bile olsa ilham geldiğinde ilhamı zayi etmemek için namazı bozup kağıda kaleme döker kayd altına alır namaza öyle devam eder. Zaten yazdıkların öyle bir iki dakikaya sığacak kadar kısa değil. Tabii yine de afiyet olsun.
    Şu iki kumandan veya komuta merkezine bir temas edesim geldi. İki kumandan olması tevhide ters düşer ve vücuttaki vahdeti teavünü ve işleyişi bozar. Risalede mota mot olmasa da mealen şöyle bir cümle kalmış dağarcığımda: KALP BİR KUMANDAN, AKIL ONA YOLDAŞ. İşte bu işleyiş tevhide de uygun vahdete de teavüne de….

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir