Tezgâhta çok dikkatli olmak lâzım
1989 yılıydı yanılmıyorsam. Otuzlu yaşlarındayım. Henüz hacca gitmemiş, sakal bırakmamıştım.
Mekânı açalı çok olmadı, hırsızlar uğursuzlar yeni yeni yokluyorlar ve hepsine temkinli ve hazırlıklıydım. Bilirsiniz bir yere yeni bir iş yeri açıldığında iyisi de kötüsü de gelir bir yoklama çeker ona göre vaziyet alırlar.
Anadolu’da “Acer destinin suyu soğuk olur.”, derler. Her yeni, ilgi çeker, yoklanılır, elden geçer.
Dar olan dükkânın arka tarafına açılan kapı ile geçiliyordu, orada tamir hazırlığımı yapıyordum.
Günün sakin bir saatinde genç bir kadın geldi, yalnız başına. Bileziklere bakmak istediğini söyledi. O zaman bilezikleri taşıyan iki kollu “T” şekilde sehpalar vardı onu kullanıyorum. Tezgâhın üstüne indirdim ve teker teker çıkararak eline veriyorum.
Beni lafa tutuyordu. Şirretleşmeye başladı.
–Şurdan bir bilezik versen de arka tarafta ödemesini yapsam, olmaz mı, sözü bardağı taşırdı. Bu ara, bileziğin birinin eksildiğini fark kettim. Müşteriyi tedirgin etmeden bilezikleri sehpaya yerleştirirken ona hissettirmeden elinde tuttuğu cüzdanının altına kıstırdığı bileziği gördüm. Sakin bir şekilde topladığım sehpanın ucundaki vidayı da sıktım ve vitrine koydum. Ona,
-Şu bileziğimi de alayım, dedim ve hızla o kıstırdığı bileziği de kaptım. Şaşırma numarası yaparak,
-Aaa, nasıl olmuş öyle, diyerek güya cevap verdi ve sesimi sertleştirerek:
-Elimin altında alarm var, basayım polisler mi gelsin istersin, yoksa şu kapıdan çıkarak def olmak mı istersin, dedim.
Toparlandı ve hızla çıktı.
Mesleğimiz, böylesine art niyetlilerin dikkatini çekmesi sebebiyle hakikaten tezgâhta çok dikkatli olmalıyız. Hırsızından uğursuzundan hemen çok kişinin gözü üzerimizde. Bu sebeple, gelene gidene, etrafımızda dost görünümü yapana uyanık olmalıyız. Harcamalarımız bazılarının dikkatini çeker, hasetliğe başlar, hakkımızda dedikodu üreterek çürütmeye çalışırlar. Yediğimiz, içtiğimiz kendimize ait olduğu gibi elbette kazandığımızda kendimizedir. Hani derler ya “Söyleme sırrını dostuna, o da gider söyler dostuna.” Sana ait zannettiğin sır, başkaların ağzında sakız olur.
Dikkat edilmesi gerekenlerden birisi de konu malzemesi olmamaktır. Dedik ya işimiz gereği kıymetli madenle iştigal sebebiyle meslek itibariyle nazarları çeker, bizim her sözümüzden bir mana çıkarıp, istedikleri kalıba sokarak aleyhte kullanabilirler. Mümkün olduğu kadar az ve dikkatli konuşmalı.
Mehmet Çetin
28.04.2023 Yeni Foça İzmir
One comment