Mü’min, dünya hayatının bütününü imtihan olarak görür ve ona göre hareket eder. İmtihan fertten başlar ve yine fertte biter. Kurum ve kuruluşlar fertlerden teşekkül ettiğine göre imtihana esasta muhatap yine insandır, kurumun tüzel kişiliğini dolduran ana muhatap ise yine insandır
Basındaki haberlerden okuduğumuz kadarı ile[2]bankalar, topladıkları altını kendi bilirkişileri aracılığı ile hasa çevirerek müşterilerinin alacağına yazıyorlar. Bu cümleden olmak üzere yapılan hata veya haksızlıklardan bir misal verelim. Çeyrek altının 1,75×0,916= 1,60 olan has karşılığını 1,56 gr. has olarak hesapladıklarını okuyoruz, işitiyoruz.[3] Böylece 22 ayar veya 0,916 milyem olan çeyreğin milyemi 1,56:1,75= 0,891 milyeme getirilmiş oluyor. Yani 22 ayarı yaklaşık 21 ayara düşürerek müşterisinden alıyor. Kuyumcu, çeyrek altını hasa çevirirken 0,891 milyemden çevirmez. O çeyrek, eğer hurda ise 0,910 veya 0,912 den veya yeni ise 0916 milyemden çevirir (mesela cum ata çeyreği vs.). Sütunumuza sığmayacak başka misallerle beraber netice olarak, Bankanın yaptığı işlem, kuyumculuk işlemlerine göre doğru ve hakkaniyetli bir işlem değildir.
Piyasadaki arz talebe göre fiyatların tespit edildiği bir gerçek. Yine piyasa teamüllerine göre alım satım makasının tespiti de bilinen bir gerçek. Fiyatların dalgalı veya bulanık olduğu zamanlarda kuyumcudaki makas aralığı ile bankadaki makas aralığının tespitinde, bankanın fazla olduğunu basından okuyoruz. Bu farkın anormal zamanlardaki teamüllerin bile üzerinde olması kabul edilebilir değildir.
Bir başka konu daha var, bankanın imtihanında. Banka, müşterisinden aldığı altını, hasa çevirip müşterisinin hesabına yazıyor. Müşteri bu altınlarını istediği zaman bin dereden su getirip, işi zora koşup hesabın devam ettirilmesine çalışıyor. Sonunda müşteri iade ısrarını sürdürdüğünde altının alış fiyatından hesaplayarak eline para veriyor. Müşteri ısrarla altını isterse olmadık şartlarla karşılarına engeller çıkarılıyor.
Buraya daha başka sıralanabilecek misaller, altın ile gelen imtihanlardan kurum olarak bankaların veya finans kurumlarının içerisindeki hallerinin anlatımıdır. Bunlar o kurumların imtihan sahnelerinden birer numunedir.
Ortada bir fiil varsa bunun tarafları da vardır. Bankanın müşteri tarafındaki vatandaşımızın bu konudaki sorumluluğu ise düşündürücüdür. Bir de onun imtihanına bakalım.
Nimetler vererek veya alarak derece derece imtihan eden Rabbimiz, fırsatmış gibi algılanabilecek hadiselerle de kullarını imtihan etmektedir.
Bir mala talep çok ise fiyatlar sun’i şişiyor, o malın satıcıları da ayrı bir imtihan olarak onu karaborsa yapıyor maalesef. Burada karaborsacıların gelen talepleri suiistimal ederek fiyatı sun’i yükseltmesi doğru olmadığı gibi; çok da gerekli olmayan ama fiyatlar yükseliyor veya düşüyor rüzgârına kapılarak bu oyunun bir parçası olan vatandaşında bu işlemdeki sorumluluğunu unutmamak gerekir ki bu da Rabbimizin imtihanlarından birisidir. Kendisine çok acil lazım olmadığı halde piyasanın tahriki ile suiistimal edenlerin ekmeğine yağ sürüyor. Bir şerrin işlenmesine sebep olanın o şerrin işlenmesi ile hâsıl olacak günah ve kötülükten de hissesinin olacağını hatırlamak lazım.
Üç yazıdır anlatılanların bir çırpıda halli mümkün değil. Bu konuların bir ucu vatandaşta iken diğer ucu kanun yapan meclis ve kanun koyucu ve uygulayıcılarına varıncaya kadar her kesimi ilgilendirmektedir. İmtihan sahnesinde onlar da var.
Altın ile alakalı kanun yapımı toplumun her kesimindeki mutlaka ehil insanlar tarafından tartışılıp, uygulamalardaki sıkıntıları dikkate alarak mümkün olduğu kadar hakkaniyetli değilse bile daha az hak ihlalinin olmasının yolu aranmalıdır. Altın ticaretine ehil olmayan farklı sektöre yol verilirken, muhtemel haksızlıklar karşısında imtihan sırrını ve sorumluluğunu kaçırmamak gerekir. Bunlar dikkate alınmaz, bütçenin açıklarının kapanması, daha fazla gelir temini endişeleri ile veya iyi niyetlerle de olsa ama yeteri kadar olgunlaştırılmadan çıkarılan kanunlar karşısında meclis ve hükümetin de bu imtihanın içerisinde olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak gerekir.
Her zamanın bir hükmü vardır. Yaşanılan zaman, şartları ile değerlendirilip hüküm verilmelidir. Dolayısıyla hükümlerin güncellenmesi ihmal edilmemelidir. Maksat insana hizmet ise, insanın ihtiyaçları temelde aynı ve benzeri olmakla beraber gelişen şartlarla beraber değişiklikler olmaktadır. İşte yöneticilerin halkına olması gereken hizmeti karşısında sorumluluğu veya bir diğer ifadesi ile imtihanı vardır.
Yazımızı, imtihan içerisinde olan, hem kendi ve hem de hepimizden asıl sorumlu olanı da ifade ederek bitirelim inşaallah.
Toplumun hakkının korunmasında ilim adamlarının sorumluluğu kesinlikle tartışılmaz. Her insan öğretmenin veya hocanın eğitimi ile yetiştiğine göre bu konuda bilgi sahiplerinin sorumluluğu ve imtihanı diğerlerine göre biraz daha fazladır. Dolayısıyla haddimizi tecavüz etmeden, hürmetle hocalarımızı, fakihlerimizi, ilim adamlarımızı değişen altın fiyatları ile muhatap olduğumuz imtihanın onları da ilgilendirdiğini hürmetle hatırlatmak isterim, vesselam.
Mehmet Çetin
30.04.2013.Çiftehavuzlar-Çiğli-İzmir
[1] Araya Mehmet Ali Hacınebioğlu ağabeyimizin vefatı ile alakalı yazımızın girmesi ile bu yazımız ve dördüncü yazımız gecikti kusura bakılmasın.
[2] www.sikayetvar.com sitesinde alakalı şikayetler vardır. Ayrıca bak; H.Deniz, H.Vaktim,18.4,2013; http://www.samanyoluhaber.com/ekonomi/Bankada-altin-hesabi-olanlar-dikkat/996317/;
[3] http://haber.gazetevatan.com/Haber/525076/1/Gundem