Teşekkür

Avatar photoPosted by

Bir hâdise, öncekilerin tecrübeleri üzerine bina edilirken sonrakine de malzeme olur. Bu noktadan her bir hâdise öncesi ve sonrası ile irtibatlıdır ve zincirleme tecellilerin her bir karesi ise o hâdiselerden özellikler taşır.

Otuz yılı aşan Kader Risalesi’nin Mütalâası’nın teşekkülünde kendi içerisinde defalarca kaderî tecelliler olmuş ve her bir tecelli ile tezahür eden hâdiseler ise o hatıralık eserlerden birer parça, birer vasıf taşıdı.

Ziyadesiyle zorlandığımız anlar, cevapsız kalan sualler, örneksiz okuma ve izahların yanı sıra ilmine müracaat ettiklerimize kader konulu çalışma klasörümüzü incelemesi için takdim ettiğimizde, eline bile almadan kader konulu tartışmayı yasaklayan hadisleri zikrederek uyarması gibi, acılı ve ibretli hatıraların her biri söz konusu kitabımızın kaderî sahneleri idi.

Şükürler olsun ki o sıkıntı ve zahmet dolu hatıralar meyveye durdu. Kitabımızın ilk baskısı elimize ulaştığı andan itibaren hızlı, dikkatli, hikmetli ve hassasiyetli görüşmeler ile bir ay içerisinde okuyuculara ulaştırarak ilk baskıyı bitirmiş olduk, hamdolsun.

Dile kolay, otuz yıl…

1970’lerin ilk yıllarında kardeşim Ahmet Çetin ile gecenin geç vaktine kadar şimdi emekli hâkim olan Kâmil Aslan kardeşimizin evinde Kader Risalesi’ni okumamız muhtemelen bu çalışmanın ilk fiilî duası olsa gerek ki o seneler Külliyatlı ilk yıllarımızdı.

İzmir Bayraklı’ daki dershanede 1990’ın ilk yıllarında birkaç hafta öncesi başladığımız Kader Risalesi müzakereli derse iki hafta üst üste gelen Hasan Doğan’ın, ikinci geldiği hafta da aynı konu işlenince dayanamayarak:

“Mehmet kardeş, geçen haftada aynı konuyu ders yaptın. Nedir senin bu kader ile alıp veremediğin? Kadere iman ettim, de kurtul be kardeşim!”, tebessüm dolu nükteli ve serzenişli ifadesi, kader konulu çalışma hatıralarımızda yerini almıştı, hamdolsun.

Geçen bu uzun sürede ilerleyen yaşımızın kendine mahsus şartlarının olduğu dönemlerinde duygu, heyecan ve düşüncelerin de farklılıkları anlatımda, üslûpta, hissetmekte, hayat ve hâdiselere bakış gibi dalgaların, esere yansıması ihtimalinden hareketle söz konusu kitabımızın daha ileri düzeyde olmasını murad ederiz.

Bu sebep ile kıymetli dost ve okuyucularımızın yapacakları geri bildirimlerinin katkılarının çok önemli olduğunu biliyor ve rica ediyoruz. Yapacaklarımız var ve olmalıdır da. İkinci baskı öncesi kader konulu ders, sohbet ve sunumlarımız ile işlenen konu daha anlaşılır anlatım ile hazırlanmalıdır. Edinilecek bu tecrübelerin yardımıyla yeni baskı tekemmül ettirilmeli inşaallah. İşte bu noktada kitabımızı okuyan kardeşimizin yapacakları tenkid ve yorumları yanı sıra ikaz ve izahlarının katkısının olacağını da ifade etmek isteriz.

Eserin hazırlanmasında emeği geçen; Abdurrahman Aydın, Abdülbaki Çimiç, Ali Eski, Ali Fuat Alatürk, Ali Sarıkaya, Ali Vapurlu, Bedi Yılmaz, Bilal Tunç, Bülent Korkmaz, Erdost Özden, Ethem Göktürk, Hacı Ömer Özsunar, Hasan Hüseyin Çeşitçioğlu, Doç. Dr. Hasan Ocak, Mehmet Ali Kaya, Mehmet Çınar, Prof. Dr. Niyazi Beki, Nurettin Türel, Osman Gökkaya, Rafet Kalyoncu, Sabahattin Boyacı, Süleyman Kösmene, Süleyman Uçar, Av. Yakup Alkan ve daha ismini sıralayamadığım dostlara binlerce teşekkürler.

Ve bu çalışmalarda sürekli ihmal ettiğim aileme…

Mehmet Çetin

15 Nisan 2021 Yeni Foça İzmir

One comment

  1. S. A. Allah hayırlara ve Risale-i Nur’un murad edip ders verdiği tarzda kadere imanın kalblere girmesine vesile olmasını niyaz ediyorum. Teşekkür yazında fakirden de bahsettiğim için ayrıca teşekkür ediyorum. Keşke çok daha fazla katkım olsaydı. İkinci baskının bahtı açık ve nurlu olsun. Fiemanillah.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir