İki özel melek

Avatar photoPosted by

Dünya neyin üzerinde duruyor? 4

Allah, bu âlemi yaratırken üzerindeki cansız varlıkların yanı sıra bitki, hayvan, cin, melek ve nihayet insan ile de her biri kendi âleminde ama beraber, içi içe yaşayabilir nizamla donatmış. Bütün bunlardan maksat ise Hac Suresi’nin 18. Ayeti’nde işaret edildiği gibi her şeyin Cenab-ı hakka secde, ibadet, hamd ve tesbih etmesi içindir.

Varlıklar, kendine mahsus lisanları ile Rablerinin emrine uyarken bunlardan meleklerin bir vazifesi de işlediğimiz konu ile yakından alâkalı olması sebebiyle oraya dikkat edeceğiz.

Arş’ı taşıyan dört büyük melekten Mikail, tabiattaki hadiselerden sorumludur. Mikail’in altında dünyanın ve semavatın hadiselerine nazır (bakan-vazifeli),  öküz (Sevr), balık (hut) isminde iki özel melek vardır ki bunlar bütünüyle dünyada tecelli eden İlâhî sıfat ve isimlerin tezahürü, tefekkürü, tanzim ve tedviri (devri) için iş başındadırlar.

İnsanlık tarihinin derinliklerinde temeli atılan iş ve medenî hayatta öküz ve balığın izi, eseri ve emeği unutulmayan gerçektir.

Şimdi, bazılarının bu hadis-i şerifteki hikmetleri anlayamaması sebebiyle zayıf hadis ya da uydurma gibi ithamlarını reddediyoruz zira hadisin ravi senetleri kuvvetlidir yani nakleden kaynaklar sağlamdır. Hurafe algısına sebep olan hadisin metninde olmayan ilave bilgiler hadisin sıhhatine zarar vermez ve vermemelidir.

İnsan, bilmediği ve yetişemediği şeye düşman olmaktadır.

Bir kısım sadık ahmak manasındakilerin; bu hadisteki zahir manaları, maksadını aşan ifade ve hatalı yorumlamaları ile bu hadisin yanlış anlaşılmasına sebep olmaktadır. Deprem olduğunda öküz başını salladı, gibi…

Ahmak dost; dine, hadise zarar gelmesin diye dünyanın altında öküz arıyor. Ehl-i dalâlet ise, bu cahil ve zavallı dostun şahsî hatasını hadise ve İslâmiyet’e mal ediyor, el insaf…

İtikadı bozuk kimse, bir hadise yanlış mana verse veya yanlış amel etse, acaba hadisi inkâr etmek mi lâzımdır, yoksa o kişiyi hatalı olduğunu ilân edip hadisin namusunu muhafaza etmek mi lâzımdır?

Kütüb-ü Sitte’de dikkat ve itina ile rivayet edilen hadis-i şerifler, İslâm’ın izzetinin haysiyetidir. Bunlara yapılan itirazlarda, hadisleri koruyup itiraz edenleri cevaplandırmak icab eder.

Bir cümlenin çok çeşitli ve muhtelif manaları olabilir, işarî, remzî, mecazî, hakikî gibi. Bu hadis-i şerifin de zaman, mekân ve gayesi açısından çok çeşitli mana ve muhtevaları vardır. Bu mana ve muhtevalardan zaman, mekân, gaye ve anlayış bakımından, bir kaçı yanlış olsa da o söz veya hadis yanlıştır veya zayıftır denilmez. Demek ki bu hadisin dost ve düşman tarafından yanlış anlaşılması, hadisin hurafe veya zayıf olduğunu göstermez.

“Dört makaledir Mehmet Hoca, öküz ve balıkla uğraşıyor.” , dediğinizi duyar gibi oluyorum!

Toplumda ahmak dostlar, akıllı görünümlü cahiller olduğu müddetçe daha çok uğraşacak, doğrusunu gösterecek çok konular var, çok.

Evet, yayınlanan bu dört makalemizde yaptığımız tahliller ile dünyanın neyin üzerinde durduğu konulu hadisi üzerine değerlendirmemizi naklettik, Allah, en doğrusunu bilendir.

Mehmet Çetin

28 Temmuz 2020 Yeni Foça İzmir

Kaynaklar

TDV İslâm Ansiklopedisi

Kütüb-ü Sitte,

On Dördüncü Lem’a,

İnternet araştırmaları,

Lugat,

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir