İhlâs Risalesi okumaları 20
“Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” (Bakara/41), ifadesinde geçen “Âyetlerimi” ifadesi ile ne anlamalıyız?
Bir şeyin veya maksadın mevcudiyetini gösteren alâmet olarak mana-i harfî vazifeli âyet; Kur’ân’da Allah’ın mevcudiyetini isbat etmeye vesile olan deliller olarak başta O’nun kelâm sıfatından gelen ifadeleri olduğu gibi kudret sıfatından gelen ve diğer esma ve sıfatlarının da iktiza ettiği her nevi, maddî manevi, zahirî gaybî, bilinen ya da bilinmeyen her şey, birer alâmettir, işarettir, delildir yani âyettir.
Akıl, bir âyettir onu, kâinatın anahtarı olma ücreti ile değerlendirmek varken, eşya ve hadiselerde zuhur eden hikmetleri idrak edemeyip hayatı zulüm ve zulümata çeviren bedele satılırsa “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?
Göz, mahlûkat kütüphanesindeki güzellere güzel bakmaz, adî bir kavvat gibi davranırsa “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mı?
Dil, rahmet hazinelerinden ihsan edilen nimetlerin bakanı, değerlendireni ve şükredeni olmaz da içerideki nefse emir kulluğu yaparsa “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olunmaz mı?
Her duyu ve duygumuz, hakka, doğruya kullanılmayıp batıla ve yanlışa kullanıldığında “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?
Verilen her nev’î imkân, nimet olarak değerlendirilmeyip, hakkıyla kullanılmaması ile hâsıl olan musibetlerden de gereken dersi alamayıp onu fırsata çevirememek ile “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?
İbadetten, hizmetten ve vazifeden tembellik gösterilip, şurada kısa süren rahata, azıcık ücrete yönelmek ile “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız? Yaşanılan musibetleri şefkat tokadı olarak göremeyip, gereken ders alınmaz ve hâlâ o takıntıda takılırsa “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?
Fitne ve fesada fırsat vererek, oradan menfaat temin edilirse; ihtilafın bütün kötülüğü bilinerek hasis menfaatinin gereği hareket edilirse “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?
Ehl-i dalâlet için inzal olunan âyetlerin kapsam alanına davranışlarımızla girdiğimizde “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız? Hele bir de bundan ders çıkarılmayıp enfüsî ve afakî âlemde hâlâ aynı hata devam eder, aynı kusurlar tercih edilirse “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?
Peygamber varisliğinin sır ve hikmetine mazhar olan sahabe mesleğini şiar edinerek Kur’ân’a hizmette ortaya çıkan Risale-i Nur ile hizmeti kanaat etmeyip, menfaati pek az olan ve şimdiki vaziyete mühim zararı muhtemel diğer hizmetlere, tariklere heves edildiğinde “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?
Uzaklardan delil toplamak, bu makaledeki konuyu daha da izah etmekten içtinaben her nefis sahibi enfüsî âleminde Allah’ın emrini yerine getirmeyi mi yoksa ötelemeyi mi tercih ettiğini iç dünyasında pekâlâ bilir, farkındadır.
Şimdi hâlâ “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın diye döne döne sormamın ve uzatmamın bir âlemi var mı? Bu davranışım da Allah’ın rızasını beklemeyi azımsamaktan ziyade ama sizden gelecek bir teşekkür, tebrik veya takdir ücretini daha ziyade beklemek vaziyetim ile “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyım?
Mehmet Çetin
29.09.2019 Yeni Foça İzmir
Av. İbrahim Ünal’ın yorumu
Makalede güzel metefor var, ancak bunu bir ayet üzerinden yapmasak daha güzel olurdu diye düşünüyorum,
müsaid zamanda görüşmek dileğiyle
Rafet Kalyoncu’dan gelen bir yorum:
“…menfaati pek az olan ve şimdiki vaziyete mühim zararı muhtemel diğer hizmetlere, tariklere heves edildiğinde “Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın” ikazına muhatap olmaz mıyız?” ifadesi ile ilgili olarak;
Âcizane anladığım kadarıyla, Bediuzzaman Hz.leri Risaleler için “Kur’anın ayetlerinin ayetleridir” anlamına gelen bir beyanda bulunuyor fakat Allah’ın ayetleridir demiyor, vahiy değildir ilhamdır diyor..
Ayrıca Nurculuk dışındaki yolları tümüyle zarar verici görmek ne derece doğru olur..
Çünkü bilindiği gibi; prensip olarak; mesleğim haktır denebilir ama yalnız benim mesleğim haktır denemez.
Takdir sizin..