Zübeyir Gündüzalp’ den tavsiyeler

Avatar photoPosted by

Şahs-ı manevî tahlilleri-7

Eşyadaki ehadiyet farklılıkları, vahidiyet havuzunda tevhid etmesi hakikatinin zaviyesinden hareketle, ferdlerdeki farklılık da şahs-ı manevî havuzunda birliktelik kazanarak, onun ruhu olan tesanüd ve sağlıklı olarak ihlâsın tahakkuku iledir. İhlâsın motorize kuvveti olan meşveret havuzunda, ‘ene’yi (ben’i), ‘nahnü’ye (biz’e) tebdil ederek uhuvvet ile tesanüd sağlanmalıdır.

Arının gözü, yüzlerce peteklerden oluşmuştur. Her petek farklı bakar iken bir görmesi çok manalıdır. Her bir Nur Talebesi, farklı görse de bir ve beraber değerlendirir olması, şahs-ı manevînin can damarıdır, tesanüd ve ittihadın resmidir.

İşte bu ve benzerî manaları ihtiva etmekle beraber tecrübe edilmiş birer tavsiye demetini rahmetli Zübeyir Gündüalp’den naklediyoruz:

“Kendisinin bir rey, ilim ve fikir sahibi olduğu gururuna kapılan, beraber hizmet yaptığı dâvâ arkadaşlarını amiyane görüp onların rey ve görüşlerini hakir görüp tenkit edenin sonu tehlikelidir. İstişare esnasında kendi vereceği cevabı düşünen, azaların fikirlerini küçümseyen hatadan kurtulamaz.

            Kusurlu hatalı bir arkadaşın yanlışlarını yumuşaklıkla, hürmet ve tevazu ile yalnız ona söylemek, kabullenmezse dahi ikinci bir kimseye onun gıybetini yapmamak. Birinin kusurunu düzelteceğim diye etrafa yaymak, şahsî kin, garaz, nefsin karışması gibi haller, fayda veriyorum zannıyla zararların üremesine sebep olan safdillik ve bilmemezliktir.

            Hiddetle, heyecanla konuşmaya asla itimat etmemek. Zira nefis ve şahsî hissiyat işin içine karışır. Bir işi yapma ve düzeltme yerine, onun daha çok bozulmasına yol açılmış olur.

            Dedikodu ile arkadan çekiştirmekle mesele halletmeye çalışmak ya safdillik, ya şuuraltı veya şuur üstü garaz ve muhalefet nişanıdır. Veya canı incitilmişin intikam kokusudur.

            Kendini tenkit etme kemâlliğine erişmemiş, dâvâ arkadaşlarını tenkit etmeye çalışanlarla bir arada oturmayınız. Onu dinleye dinleye siz de münekkit ve yıkıcı bir ahlâk sahibi olursunuz.

            İslâm muaşeret, edep ve terbiyesine riayet etmeden tehevvüre kapılarak, dâvâ arkadaşlarına daire haricindekilere dahi yapılamayacak bed muameleyi yapmaktır. Bu davranış kötü neticeye yol açınca, “Özür dilerim. Ben hata ettim. Kardeşlerimi kırdım” deme yerine, olumsuzluğu karşısındakine yüklemektir. Bu durum hizmetin temeline dinamik koymak gibidir.

            Dostlarına şiddet – hiddet eden, haşin davrananın dostları dağılır. Bu neticeyi kendinden bilmek güzel bir fazilettir.”

Gelin, geleceği beraber inşa edelim ki tarihe yazılsın, ibret alınsın. Yaşanmışlardan kavga, husûmet, tarafgirlik çıkarmayı örnek alanlar geleceğe birlik, beraberlik ve kardeşlik dersini veremez.

Tesanüd, ihlâs ve ittihad duaya, anılmaya; kin, hased ve ihtilâf ise bedduaya, unutulmaya mahkûmdur.

Mehmet Çetin

07.07.2020 Yeni Foça İzmir

 

One comment

  1. Sa herzamanki gibi ince meselelere mudakkik bir çalışma olmuş. Allah razı olsun abi

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir