Muhakemat, neyin mukaddemesidir? (1)
Eski Said Dönemi Eserleri’nden olan Muhakemat, pek çok noktadan Risale-i Nur Külliyatı ile irtibatlıdır.
Risale-i Nur’un telif edildiği dönemde İkinci Said devrini yaşayan Bediüzzaman, bu dönemde pek çok atıfları ile Muhakemat’ı, Risale-i Nur Külliyatı’na dâhil eder. Dolayısıyla Muhakemat’ı, Külliyata dâhil etmeme, yaklaşımı, kendi içinde çeliştiği gibi, bütünüyle Eski Said Dönemi Eserleri’ni öksüz ve yetim bırakır, bunu hemen sözün başında iken söylemeliyiz.
Muhakemat, “Eskiden yazdığım”, diye başlayan eserlerinin fikir yatağıdır. Külliyatta ne bahsediliyorsa onun tohumu, Muhakemat’ta vardır. Külliyat’ ta olmayan bazı mevzular dahi, Muhakemat’ta vardır, diyebiliriz.
Baş tarafında da ifade edildiği gibi Muhakemat, Reçetetü’l-Ulemâ (alimlerin reçetesi) ve Saykalü’l İslâmiyet (İslâmiyet’in cilası) diye yâd edilmiştir. Hatta bu iki tesmiyenin üzerinde ise “Mariz Bir Asrın, Hasta Bir Unsurun, Alil Bir Uzvun Reçetesi”, namıyla bayraklaştırılan ünvandan da anlaşılır ki bu eserin muhatabı ulemadır. Muhtevasındaki gayet veciz ifadeler ise az kelime ile çok mana ifade etme tarzından dolayı cevamiü’l-kelim bir eserdir. Bu zaviyeden bakıldığında Risale-i Nur Külliyatı’nın mukaddemesi ve fihristesi olup, Mesnevî-i Nuriye’nin habercisidir.
Eski Said, yaşadığı devirde ulema ile muhatap oluyor, onlara muğlak meseleleri veciz ifadelerle anlatıyordu. Acelesi vardı, zira; evrad, ezkar, tahkikat, taharriyat gibi meşguliyetlerle işi çok idi. Hem yeni yeni ilimlerin tahsili, hazmı ve onun insanlara naklinin hazırlanması gibi ağır bir vazifesi de vardı. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı ele aldığı mevzuları uzun uzun işleyecek vakti yok, işaret, remz gibi notlarla sonraki döneme hazırlık vardı. Mekkî ayetlerin kısa, veciz ama Medenî ayetlerin ise muhatabın vaziyetine göre değişkenlik arz etmesinin asrımızdaki tefsirî bir yansıması idi Muhakemat ve ardından Külliyat.
Muhakemat, Yeni Said Dönemi eseri değil, Eski Said Dönemi, eseridir, bu doğrudur ama bunda bir hilaf ve tezad yoktur zira üç Said’in eserleri bütünüyle Bediüzzaman Said Nursi’nindir. Sadece Yeni Said Dönemi eserine sahip çıkmak, öncesi ve sonrası devirdekilerine sahip çıkmamak, Bediüzzaman’ı bütünüyle anlamamaktır. Risale-i Nur Külliyatı’nda nerede hangi bir fidan varsa onun tohumu Muhakemat ya da Mesnevi’de atılmıştır.
Makalat ki İstanbul’a geldiği ilk dönem makaleleridir ve geçmiş zamandan vuku bulacak bir dâvet ile Asr-ı Saadet mahkemesine adalet konulu duruşmada, bu makaleleri ile savunma yapacağını ifade eder. Gelecek zamandan aynı konulu bir dâvet dahi olursa muhtemel ki bu makaleleri- ve Muhakemat’taki hakikatler- ile yapacağını beyan eder. Hürriyet hakkında yaptığı iki mühim hizmetiyle ve esnasındaki hâdiseleri nakleden ve İki Mekteb-i Musibet’in Şehadetnâmesi adını alan Divan-ı Harb-i Örfî eseri, 2. Meşrutiyet sonrası meselelerine reçete vasfındadır. Hürriyet ve Meşrutiyet konulu Münazarat ve Hutbe-i Şâmiye, bütünüyle İslâm âlemine yönelik reçete iken peki ya Muhakemat?
Mehmet Çetin
06.06.2022 Yeni Foça İzmir
Muhakemat, neyin mukaddemesidir? (1)
Posted by