Bediüzzaman’ın, bu mübarek vatanın manevî bir kurtarıcısı olması cihetiyle, iki dehşetli belânın defedilmesi için matbuat lisanı ile hizmete işareti çok manidardır.
Bu iki belâdan birisi anarşiliği yetiştiren dinsizlik cereyanı, diğeri İslam âleminin itiraz ve ithamlarıdır. İfsadın engellenmesi, uhuvvetin tesisi İslami hizmetin önünü açacak önemli icraattır. Böylesine önemli icraatın yapılmasında Kur’anî tavsiye olan asrın silahı ile teçhiz edilmek gerekiyor. Matbuat lisanı bu noktadan bir kere daha ehemmiyet arz ediyor.
Matbuat lisanı ile hizmetin yapılmasının önemini çok iyi bilen Zübeyir Gündüzalp, bu arzusunu “Keşke bir lahana yaprağı kadar gazetemiz olsa” diye dile getirir.
İnsanımızın ifsat edilmesinde görsellik çok etkilidir. Dolayısıyla tamirat o noktada yapılmalıdır. Bunun için başta gazete olmak üzere basın ve yayının bütün organları kullanılarak tamirat hizmeti organize edilmelidir.
Ancak bu hizmetin ölçüleri neler olmalıdır?
İstişarenin, kesinlikle hizmetin merkezine oturtularak, istisnasız ihlas ile Risale-i Nur’un prensiplerini gelişen ve değişen hayatın şartlarında güncelleyerek sadakat ile devam edilmelidir. İman hizmetini değil dünyevi maksatlara, uhrevi maksatlara bile alet etmemek çok önemlidir. Risale-i Nur’dan alınan dersle adalet terazisinde hakkın tarafında olmayı varlık gayesi olarak bilip; en çok pusuda bekleyen fitne odaklarının işine yarayacak kıyasıya bir çatışma içindeki ehl-i iman tarafları, hak, adalet, vicdan ve şefkat prensipleri ekseninde itidal, sükûnet ve sağduyuya çağırarak uhuvvetin kuvvet bulması bu hizmetin alametidir.
Üstadın vefatının ardından, Cemaatlerinin duruşunu gösteren bu çizgi; yapılan hataların ikrah ve tashihi ile yenilenen doğrulamalarla kardeşlerine istikamet verir. Bu duruş sonraki yıllarda gelen fitnekâr entrikalara rağmen tarzını hiç bozmadı. Müsbet hareket; pasif ve durağan değil, yerinde ve zamanında yapılması gereken ama asayişi muhafaza etmeyi netice veren formülü ile uygulanmaktadır.
Zulüm içerisinde tecelli eden adalet; bölünmelere rağmen ısrar ve sadakatle misyonun muhafazasına, kemiyete revaç verildiği zamanlarda keyfiyete sadakatle önem vermek, hepsi bu hizmetin özelliklerindendir.
Bu çizgiyi anlamak, hazmetmek ve uygulamak o kadar da kolay değil. Müfritâne irtibatın, meşveretin kararlarına tabi olmanın, en yakınların bile çoğunluk kazandığı farklı düşüncelerin baskısında ve karşısında sadakatinden taviz vermeyen ama akıl ve hikmetli hareketi ile takdirlere mukabil istikametini şükürle devam ettiren bir manadır.
Bugün artık, Said Nursi’nin şahs-ı manevisi bir mânâda bu çizgi ile devam ediyor.
Mehmet Çetin
21 Şubat 2015 Çiftehavuzlar Çiğli İzmir