Kısmette tercih nerede?

Avatar photoPosted by

Kısmette tercih nerede?

*Sevgili kardeşim Ahmet’e muhabbetlerimle

Kardeşim Ahmet’in, Kime nasip kime kısmet başlıklı yazımıza yaptığı yorum, bu yazımıza vesile oldu.

Özetle aldığımız yorumu, iki maddede işleyeceğiz:

1.Kıymetini bilememek değil de o kulun bir tercihi de olamaz mı? Hem de ta ruhlar âleminde yaptığı bir tercihle. Çünkü, Allah her ruha münasip bir cesed verdiği gibi yine her ruha münasip bir coğrafya, aile, hayat ve çevre de vererek yaratır. Yani o münasipliği belirleyen amil, o ruhun ruhlar aleminde yaptığı tercihtir kanaatimce.

Kısmet, kader ile alâkalıdır ama o kaderin işlemesine de kulun iradesi şart koşulmuştur. Bir başka ifade ile Allah’ın takdirinin kazası için kulun iradesi gereklidir.

A’raf 7/172’den anlaşıldığı kadarıyla “zerreler âleminde iken ezel canibinden gelen ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim’ hitabını işiten ve ‘Evet, Rabbimizsin!’ ile cevap veren ervahlar’[1], diye geçen ve Kâlu belâ Hâdisesi diye bilinen kulluk sözleşmesi var. Ancak bu ayet, devamıyla beraber mütalâa edilirse, işaret edilen mana daha bütüncül anlaşılır, maksada yaklaşılır. O hâlde devamındaki ayetle beraber şöyle demek mümkün: Kulluk imtihanında, kendilerinden önceki atalarından tevarüsle devam ettikleri hatalarının sorumluluğunu kendinde değil ecdadında aranmasını dile getiren anlayışa düşmemeleri için gönderilen peygamberler hem uyarıcı hem de şahitlerdir.

Kul, yorumda bahsedilen ruhlar âlemindeki tercihi sebebiyle sonraki davranışlarının müsebbibi ve sorumludur. O hâlde başa gelenin evvelini, başka yerlere havale edilmeden kişi kendi tercih ve kararlarında aramalıdır. Vakti geldiğinde kula imkân sunulur. Kul, sunulan imkânı, verilen nimeti değerlendiremediğinde kusuru üzerine almayıp havale eder.

2.Ki, o tercihi yapmamdaki en önemli amil de Allah biliyor sendin. Seni nefsine tercih etmedi. Bu sırrı ahirete saklıyordu ama sır böylece faş oldu.

Kul, başkasını kendine tercih ediyorsa bu onun kemalini gösterir, tebrik edilir. Tercihi yapılan işin hakkını vermede kardeşini yeterli görüyor ve onu tercih ediyorsa, bu anlayış hem tebrik hem de takdir edilir. İşte bunlar da tamamen insanın iç dünyasındaki hususî hâller olup, sır olarak saklanması gerekenlerdir ki ahirette karşılığına nail olabilsin.

Mehmet Çetin

25.11.2022 Yeni Foça İzmir

 

 

 

[1] Bediüzzaman Said Nursi, Sözler (Yeni Asya Neşriyat, 2016), s. 135

One comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir