Mümin Çevik’ten Tasvir Gazetesi Hatıraları

Avatar photoPosted by

Geleneksel Doğanbeyliler Günü 23. Kutlama Programında Dr. Mümin Çevik ağabeyimizle tanışmak nasip oldu. Kendileriyle rahmetli kayınpederim tarafından akrabayız. Kurucu müdürü olduğu Üçdal Neşriyatı ile yayın hayatına pek çok İslâmî eserleri kazandırmıştır.

Ben çok eskiden Risale-i Nuru tanıdım.”diye söze başladı ve eskimeyen eski hatıralarını anlatırken yeniden yaşadı. Kirazlı Mescid Camii’ne gelen Nur Talebelerini dinleme ile başlayan yakınlık Zübeyir Gündüzalp, Muhsin Alkonovi, Mehmet Fırıncı, Mehmet Kutlular ile dershanede o dönemde devam eder.

Yokluk ve sıkıntılarla ama azimle başlayan eğitim hayatının ilk yıllarında neşriyata alâka duyar. Küçük denecek yaşlardan itibaren mecmua ve mahalli gazetelerde yazıları yayınlanır. Tanınmış edip, şair ve gazetecilerle tanışır. Milliyetçi önderlerden Ziya Uygur rehberliğinde gelişen hayatı hareketli geçer. Komünizmle Mücadele Derneğinde rahmetli Bekir Berk ile tanışırlar. Pek çok mevkutede yazıları ve idareciliği ile tanınır. Nihayet 1966 da Üçdal Neşriyatı üç arkadaş olarak kurarak neşriyat hayatı devam eder. İslâmî eserlerin neşrinde çok hizmetlere vesile olan hayatı ve hatıraları tecrübe dolu idi. Yaşadıklarından çıkardığı tecrübelerini bugüne uyarlayarak aktarması yaşanan meselelere vukufiyetini gösteriyordu. Öğretim arzusuyla başlayan ve eğitim hizmeti ile devam eden hayatına üniversite hocalığı da ilâve olur. Şimdi ilerlemiş yaşına rağmen hayatının “en mutlu anım” dediği günlerini hocalık yaptığı Yalova Üniversitesi talebeleri ile yaşar.

“Bir depo buğdayınız da olsa mayanız olmadıktan sonra bir kıymeti yok.”diyerek İslâmî şuurun gerektirdiği uhuvvetin en geniş anlamıyla uygulanmasına dikkat çeker. Dar dairede her cemaatin kendi meslek ve meşrebi ile muamelesi ama geniş dairede ehl-i imanı bir birine bağlayan bağlara azami hassasiyet gösterip gıybet dedikodu ve kusur arama hastalığını terk etmemiz lazımdır. Bu cümleden hareketle yürütülen imanî ve kültürel faaliyetlerde bulunurken yabancı parmaklara alet olmamak lazım.

12 Eylül ihtilalı sonrasında demokrasinin kesintiye uğramasını tasvip etmeyen yazı ve demokrat duruşuyla ihtilâlın ilk ayında Yeni Asya kapatılır. Yeni Nesil ile devam eden hizmet ihtilâl anayasası eleştirilip, cunta uygulamalarının hatalı kısımları deşifre edildi. Bunu hazmedemeyen ihtilâlcılar anayasa oylamasına bir gün kala 5 Kasım 1982 de Yeni Nesil’i bir aylık denilip bir yıllık kapattılar. Yeni gazete arayışı içerisinde henüz resmi ilan alma hakkını alamamış olan Tasvir Gazetesini önceki sahibi Mümin Çevik’ten satın alırlar. O sıkıntılı dönemde bir müddet gazetenin devamında sorumluluk alır ve sonra devreder. Okuyucularının sıkı sahiplenmesiyle sık ikaz alan Tasvir 1 Ekim 1983’de kapatıldı. Ara dönemde Hür Yurt ile devam edilirken 16 Ekim 1983’de Tasvir beraat ederek devam edildi. 5 Kasım 1983’de Yeni Nesil’in beraatı ile neşriyat Yeni Nesil olarak devam etti. Bütün bu kapanmaların toplamı 470 günü bularak basında dünya rekoru kırıldı. Bu rekor ihtilâlcıların bir armağanıydı (!) Zülfikar-Uhuvvet-İttihad-Yeni Asya-Yeni Nesil-Tasvir-Hür Yurt ve tekrar Yeni Nesil çizgisinde yürüyen kervan, 1990 başından itibaren yeniden Yeni Asya ismi etrafında toplanarak yoluna devam etti ve ediyor.

Mensubu bulunduğu milliyetçi camianın içerisinde hizmetleri ile de tanınan Mümin Çevik’e sağlıklı ve hayırlı ömürler diliyoruz.

Mehmet Çetin

26 Temmuz 2015 Doğanbey Beyşehir Konya

 

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir