Vücut mertebeleri vukuattır 1

Avatar photoPosted by

Vücut mertebeleri vukuattır 1

İmkânatın ademîliği ve illetsizliği

Bu çalışmamızda imkânat tartışılırken onun muhtemel yapısı hakkına da işaretler edilecek. Muhtemelen diyoruz, çünkü imkânat adı üzerinde henüz vuku bulmadığı, vücud kazanması ya da kazanmaması ihtimal dâhilinde olduğu için muhtemel vaziyetinin mütalâası yapılacaktır.

Çalışmamıza temel teşkil eden, Risale-i Nur’un Mektubat isimli eserindeki metin şudur:

“Verilen bütün vücut mertebeleri, vukuattır, birer illet ister. Fakat verilmeyen mertebeler, imkânattır. İmkânat ise, ademdir, hem nihayetsizdir. Ademler ise, illet istemezler. Nihayetsize illet olamaz”[1]

Bu ifadede işlenen konular şunlardır:

1.Vücud mertebeleri vukuattır.

2.Vücuda gelenlerin illeti vardır.

  1. Vücuda gelmeyenler imkânattır.
  2. İmkânatın vücudu olmadığı için ademî olmasıyla beraber sonsuzdur.
  3. Adem, illet istemez, nihayetsize illet olamaz.

İşlenecek konuyu anlamak adına meseleyi şöyle de ifade etmeliyiz:

Verilen, yaratılan bütün vücud makamları, aslında birer vukuat olması sebebiyle onların varlıklarının gerekçesi vardır, olmalıdır.

Gözle Görülemeyen Varlıklar Nelerdir? | İslam ve İhsan

Vücud verilmeyen ama var kabul edilenler şu an olmadıkları için onlar sadece mümkün olabilecek şeylerdir. Vücudu olmayan imkânat, şimdide yoktur ve imkân durumu da sonsuza kadar uzar gider. Olmayan bir şey için varlık gerekçesi söz konusu olmaz. Vücuda gelip gelmeme ihtimali sonsuz olan ihtimal ve imkânatın da gerekçesi olmaz.

Özetle takdim ettiğimiz ifadenin ardından başlıkları verilen konuları özetle işleyelim:

1.Vücud mertebeleri vukuattır

Zihin dışında, fiziken var olması, fiilen mevcut olma hâli, vücudun en açık mertebesidir.

Varlıklar; vacib, mümkün, mümteni olmak üzere üç sınıfa ayrılır.

Vücudu vacib olan, Allah’tır ve Allah’ın vücudunun vacibliği, zihnin dışında gerçekliğinin bulunduğu, yokluğunun düşünülemeyecek bir gereklilikte Vacibü’l-Vücud’dur.

Mümkün; olup olmaması müsavi olan şeydir. Allah’tan başka her şey mümkün varlık sınıfındandır. İmkânat, olabilirlik, mümkün olma yani olması ve gerçekleşmesi imkân dâhilinde olmadır. Kâbil olan, muhtemel olan imkânatın, şimdiki zamanda vücudu olmayıp ama olabilme ihtimalinde olmasıdır. Şu dakikada yağmurun yağması ya da yağmaması mümkündür ve imkânat dâhilindedir.

Mümteni, varlığı hiçbir zaman olmayacak şeydir. Bir rakamın hem çift hem de tek olması mümtenidir, sonsuzdan büyük olması da mümtenidir. Bir insanın aynı anda hem ayakta hem de oturur olması da mümtenidir.

Vücud verilen mevcudat, sabit hakikat grubuna girer ki kudret sıfatıyla yaratılan varlıklardır.  Ma’dum olan ise henüz zahirde varlık sahasına çıkmamış olanlardır ve olmayana “şey” denilip denilmeyeceği çok tartışılmıştır.

İtibarî olarak değer verilen ya da kabul edilen veya nisbet edilerek anlaşılan nisbî değerler vardır ki bunların vücudu, hacmi, rengi vs. şeyleri yoktur.[2]

Vücud mertebesinde vücud-u haricî denilen fizikî vücud verilerek var edilenlerle beraber itibarî olarak vücud vererek  (sağ-sol- büyük-küçük gibi) kabul edilen vücud mertebesi de vardır. Ancak bunlar için bir vukuat söz konusu olmayıp zihinde kabul edilen, fiilsiz, eylemsiz ve esasen bilinen vücudsuz, vukuatsız varlıklardır.

Varlığın en genel tanımından hareketle maddî varlık, manevî varlık diye ikiye ayrılırken nesnel olarak harici vücudu olan, öznel olarak da zihnî kabulle varlığı bilinenlerdir.

Vücud, varlık demek olduğuna göre yaratılanların mertebelerinin çokluğu da bir vakıadır.

Mehmet Çetin

13.02.2024 Yeni Foça İzmir

 

 

 

 

 

 

[1] Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat 2017), S. 334 (24. Mektup)

[2] Mehmet Çetin, Kader Risalesi’nin Mütalâası, 2. Baskı, s. 239

3 comments

  1. S. A. Güzel bir değerlendirme. Lakin kelimeleri seçerken dikkatli olmak lazım. Kelimeler iki cinstir. Biri imanlı diğeri imansız. Varlık kelimesi imansızdır. Kendi kendine olmuş manası taşır. Halbuki mevcudat kelimesi imanlıdır. Yani bir kudret tarafından vücut verilmiş olduğunu ifade ederek yaratıcıyı hatıra getirir. Bir de varlık vücut demektir ifadesi geçiyor. Bu da doğru değil. imanlı imansız manalarını bir kenara bırakırsak karşılığı vücut değil mevcudattır.

  2. Sondan üçüncü paragrafta, zihinde kabul edilen varlıklara paragraf içinde bir örnek verilse daha iyi anlaşılabilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca itibari olarak kabul edilen şeylerde açıklamalı olarak anlatılsa Risale-i Nur’u daha önce okumayanlar daha iyi anlayabilirdi.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir