Kan beynine fırlamıştı. Elinde olmayarak yerinden fırlayıp, dışarı çıktı. Öfkeli anında ciddi karar vermenin doğru bir davranış olmadığını, İmam Hatip Okulunda iken hocaları söylemiş ve Peygamberimizin (asm) sünnetine zıt bir tarz olduğunu da sonraki okumalarıyla öğrenmişti.
Serin hava iyi geldi ve düşünmeye başladı. Nihayet bir çözüm yolu buldu ve gerçekleştirmek üzere harekete geçti.
Dostlarını dolaşarak onlardan yardım alıp, son hazırlık olarak da kahvenin kapanış saatine yakın Köprülü Kahveye gidecek idi.
Gece yarısına az kala Ali Rıza Tekinbaş ve bir arkadaşı ile içeri girdi. Birkaç masada kumar oynayanlar vardı. Kalbi hızlandı, beyninin zonkladığını hissetti ama artık daha sakin olmalı idi.
Buraya gelmeden önce kahvehanenin yeni işleticisi delikanlıyı, davet etmiş ve kahveyi devralmak istediğini, kaça aldı ise üzerine kârını da koyarak devretmesini talep etmişti. Şaşıran delikanlı, “Tamam, devrederim” dedi ve devir ücretini de söylemişti. İşte, bu sözleşmenin uygulaması için kahveye gelmiş ve o sebeple sakin olmalı idi.
İşletmeciye, içeridekilerin kahvenin yeni işletmecisinin kendisi olduğunu bildirmesini istedi. O da yüksek sesle: “Arkadaşlar! Ben kahveyi Seyit Ali Hoca’ya devrettim. Bundan sonraki işletmeci kendisidir.”
Seyit Ali Tüz Hoca, kendisine çevrilen nazarların şaşkın bakışları arasında ayağa kalkarak: “Arkadaşlar, bu kahvehanenin yeni işletmecisi olarak burada kumar oynamayı iptal ediyorum. Burası sadece sohbet edilen kahvehane olarak devam edecektir. Elimizdeki çay ve şekerler tükeninceye kadar da çaylar ikrâmımız olarak dağıtılacaktır.”
Bazıları homurdansa, ileri geri laf etseler hele bir kısmı dövmeye yeltenseler de nihayetinde ellerindekileri bırakarak ayağa kalkıp ters ters bakarak gittiler.
Olacak bu ya! Bu sırada Jandarma Karakol Komutanı devriye kontrolü dönüşünde içeri girer ve olan biteni sorar. Aldığı cevaba tepki ile azarlarcasına Hocaya döner ve “Niçin bu gençlerin oyun oynamalarına izin vermiyorsun?” diye çıkışır.
O da “Burasını yeni devraldım. Bundan sonra burada hemşerilerimize sohbet mekânı olarak hizmete devam edeceğine karar verdim ve bunu da yapacağım, inşaallah.”, der. Hocanın cevabı kesin ve keskin olunca Komutan bir şeyler söylenir ve gider.
Ertesi günü haberi duyan köyün yaşlıları Seyit Ali Hoca’ya “Biz buraya alışkınız, köyde gidecek başka yerimiz de yok. İçeride kumar oynayanları görünce soğuk havalarda dışarı çıkamadığımız için çok zorlanıyorduk, Allah senden razı olsun”, diye çok dua ederler.
Köprülü Kahvenin geçmişte kısa dönem de olsa böylesi tatsız bir hadiseyi yaşaması Doğanbey ’in bir evlâdı olarak içine sindiremeyen Seyit Ali Hoca, bir arkadaşını ocağa geçirir ve oranın işletmesini bir miktar daha sürdürdükten sonra asla kumar oynatmaması şartıyla Hasan Uğur’a devreder, geçer.
Böylece Doğanbey, örf ve âdetine muhalif olan kumarhane işletilmesinden kurtulmuş olur.
Mehmet Çetin
31.07.2019 Doğanbey Beyşehir Konya
http://www.doganbeyliler.com/Makale/57/5