Tehlikeli bir durum veya olay ile karşı karşıya kalmak gibi çok hassas ve dengeli davranılması gereken anlamlarını yüklediğimiz bıçak sırtı deyiminin tercihi ve davranışlarımıza bakan yönü, beni çoğu zaman düşündürür.
Bütün davranışlarımız bir tercihin ürünüdür. Yapılan tercihin vasfı, davranışa kimlik kazandırır. Olumlu olumsuz, hayırlı şerli, siyahlı beyazlı durumlarda olduğu gibi gri durumdaki fiilimiz bile bir tercihtir ve kimliği de kimliksizliktir.
Anî, hazırlıksız ve fevrî tercihler çoğu zaman hüsranla neticelenir. Öfkenin kontrolsüz çıkışında yapılan tercihler bu cümledendir. Dolayısıyla iktisadî dünyamızdan kalb, akıl ve duygu dünyamızdaki kararlarımıza varıncaya kadar bıçak sırtı durumlarda verilen anî tercihlere çok dikkat gerekir. Yetkililerle yapılan müşavereler neticesinde bir karar verilip uygulamaya konulduğunda artık onun bıçak sırtındalığından söz edilmez.
Beşeri duygularımızın kontrolsüz tahriki ile yapılan tercihler de çoğu zaman başımızı ağrıtır. O an, vazgeçilmez gibi gelen bir menfaat, bir inat, bir lokma veya bir öpmenin kapsam alanına girince akıllı irade dışarı, akılsız tercih içeri giriyor ve ondan sonra başa gelenlere Allah yardım ede.
Ferdi hayatta olduğu gibi cemiyet hayatında ve devlet idaresinde de bıçak sırtı durumlar yine oradakileri bekler. Otoriter yetkinin paylaşımında denge sağlamak mümkün olamadığı zamanda, balans ayarı yapmak için bazıları, zinde güçleri, ‘ülke bıçak sırtında’ zannı ile dâvet ederler. İşte bu da bıçak sırtının iyi olmayan tercihlerindendir. Lider, bıçak sırtı durumu zamanlarında idarî maharetini göstererek memleketi selâmete götürendir.
Dışarıda dolaşmaktan yoruldu isek vücudumuza dönelim. Şöyle biraz kendimizle yürüyelim. Yürürken bıçak sırtı vaziyet yani dengeyi sağlamakta zorlandığımız halimiz; tek ayak üzere olduğumuz vaziyetimizdir. Tek ayak üzerinde iken sağlanan denge ne kadar sağlıklıdır, sorarım size? İlla ki diğer ayağımızın da olması lâzım ki hem denge sağlansın ve hem de yürüme. İşte tek ayak üzere durumlarımızda yani bıçak sırtı durumlarda yapılan tercih de o kadar sağlıksızdır, vesselam.
Çare nedir, derseniz, yardımlaşmaktan başka bir şey söylemiyor aklım. Tıpkı yürümeye çalışan tek ayağa diğer ayağın yardım etmesiyle başarmaları gibi. İçinden çıkamadığımız çeşitli konularda daha tecrübelilerden yardım almak gibi. İşi ehline bırakarak, sebeplere hikmetle müracaat edip, dengeyi korumak adına, sebep/Rab ikileminde vicdanın işaret ettiği Rabbi/vahyi tercih ederek tevekkülü tam yapmak gibi.
Farklı frekanstaki notalar arasındaki uyumun güzel sağlanması, dinlenen müziğin kalitesini ortaya koyar. Nötr durumu mu hayat vericidir, yoksa iyi düşünülmüş ve uygulamaya geçilmiş sağlıklı tercih mi? Kuvvetlerin bileşkesi bir birine eşit olduğunda durağanlık başlar, birinin diğerine baskın gelmesiyle hareket. Biz dikkat ve dua edelim ki hareket tercihi faydalı ve hayırlı olsun ki pişman olmayalım. “Bıçak sırtında yaşıyorum, bir yanım sıcak bir yanım soğuk üşüyorum” diyenin durumundan ders almış olarak.
O zaman; aklın, ilmin, sağduyunun, kalb ve vicdanın ağır bastığı ve etkin olduğu durumlar ne kadar bıçak sırtına benzese de tereddüt etmeden tercihimizi yaparız, hem de çekinmeden çekeriz besmeleyi.
Mehmet Çetin
03.07.2016 Bostanlı İzmir