Posted by 112/186’yı bundan sonra arasam mı, aramasam mı?
Yeni Foça’dan Gencelli’yi geçip, otobana bağlanan yolun dağ kısmındaki yüksek gerilim hattından sarkan elektrik kablolarının dağın eteğindeki toprağa değdiğini görünce hemen 112’yi aradım.
112’nin görevlisine, vakide bir hâdise yok ama o kabloya bir hayvanın dokunarak çarpılması ya da bir şekli ile otların, ormanın yanması olabilir diye tedbir alınması için aradığımı söyledim. Beni bir başka numaraya bağladılar, o da ‘186’yı aramanız, gerekir. Acil bir durum yok ve henüz bir vukuatta yok. Hem elektrik dağıtımı özel sektörde olduğu için biz ancak acil müdahalede, onları arayıp bilgilendiriyoruz’, dedi. Hem de duyarlı olduğumuz için teşekkür etti, sağ olsun.
Duyarlı olma damarım kabardı ve 186’yı aradım ve yukarıdaki bilgileri ona da nakledip duyarlı bir vatandaş olarak 112’yi aradığımı, onlar da 186’yı aramam gerektiğini söylemeleri üzerine aradığımı ifade ettim. Görevli nezaketle ilgilendi. Kabloların tehlike arz ettiği bölgeyi sordu ve şikâyetimi kaydetti. Arkasından bir başkası aradı, adresi sordu, anlattım. Söz konusu bölge, Aliağa’nın sorumluluk alanına girdiği için orayı aramam gerektiğini, söyledi. Ben bir vatandaş olarak, vukuat olmadan önce tedbir alınması için ihbarımı yapıyorum, bir değil birkaç yeri de arıyorum, siz kurumunuz içinde sorumlu yetkiliyi arayıp, bilgilendirmeniz gerekmez mi? Aradığımıza pişman mı olalım, dedim.
Bir başkası daha arayarak, benzeri adres sormalar tekrarlandı. Aradığımda muhatap görevli işlerinin çok yoğun olduğunu, henüz söz konusu adrese gidilemediğini ifade etti. Ertesi günü, adres sormak için üç sefer daha aradılar, sonuncusu ise, o direklere yeni hat döşendiğini ifade etti. Acaba yanıldım mı diye dönüşte baktım ve arabayla hızla geçtiğimden göremediğim kısımda ise iki direk arasındaki kablo yerde idi ve hemen son arayanı aradım, henüz o iki direkte kablo döşeme işlemi devam ettiğini söyledi. O kadar çok aramalarının ardından bir geri dönüş yaparak kablo döşeme işinin devam ettiğini de söyleyebilirlerdi, diye hayıflandım.
Kamu ile özel sektörün, amme hizmetlerinin aksamaması için hızlı ve etkin iletişimi olmalıdır. İşi havale etmeden sürdürülmesi arzu edilendir. Hatta son yıllarda mühim hizmetlerin tepede tek merkezden koordine edilerek hemen ilgili birimlere bilgiler verilerek, iş ve icraatın yapılması tarzındaki gelişmeleri, bu bapta biliyoruz, doğrusu. 186’nin, bu nevi ihbarlarda yapılacak işin, yetki alanı dâhilinde olup olmadığını vatandaş bilemez. Yapılacak işi, kurum içi organizeli iletişimle, en hızlısından bilgilendirilip ve vatandaşa da teşekkürle beraber yapılan şikâyet ya da ihbarla ilgili bilgilendirilme yapılmalı. Gerçi bu son dediğimiz, hamdolsun son yıllarda yapılıyor.
Yaşanılan bu hâdise, evet, 112 ya da 186 gibi hizmet merkezlerini aramam noktasında tereddüde düşürse de oralardaki görevlinin de insan olması, hata yapabileceği, yanlış anlaşılmanın da ihtimalini de düşünerek duyarlılığımızı devam ettirmek, doğru olanıdır.
Mehmet Çetin
29.08.2022 Yeni Foça İzmir
Sayın Hocam, tespitlerinde yorumlarında gayet haklısın. Gerek özel sektör gerekse kamu, anlayışta pek fazla farklılık yok. Sizin olaya bakışınızın özünde iman gözlüğü söz konusu. Diğerlerinde iman yok, demiyorum, ama Üstadın tarif ettiği tahkiki imanda sorun var, diye düşünüyorum. Lafa geldiğinde mangalda kül bırakmayanlar, işe geldiğinde gayet duyarsız olabiliyor. Yorumunun sonundaki ifade işin özü. Üzerimize düşeni her halükârda yapmak gerekiyor. Selamünaleyküm.
Ahmet Çetin’in yorumu
Bir vatandaş olarak duyarlılığını tebrik ediyorum. Kardeşin olarak iftihar ettim. Ancak, tek adam idaresinde reis aranır. Bunu unuttun galiba. Oradan muhakkak en kısa sürede ilgilenip hızlı bir şekilde geri dönüş yapıp bilgilendiriyorlar. Ondan sonra da mikrofonun kameranın karşısına geçip Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sorunu çözdük diyorlar.
Murat Çalışkan’ın yorumu
Bazı yerlerde laf çok ama icraat yok. Asıl olan icraat değil mi?
Mustafa Yüncüler’in yorumu
S. A. Bende bu hususlarda sizin gibi hassas davranıp, zarar vaki olmadan 112 veya 186’yı aradığımda ayni cevapları alıyor, ve kendi kendime, siz ilgili kurumu arasanız da vatandaşı yormasanız olmaz mı, diyor ve ne kadar sorumsuz bir anlayış diyor ve Avrupa ülkelerinde de böyle bir durumda bizim gibimi davranırlar mı, diye düşünüyorum, yoksa ilgili birimimi ararlar. Bence bunun çaresi, kamu olsun, özel olsun, mevzuatlarına bu gibi ihbarlarda, ihbarı alan memur, kendilerinin yetki veya görev alanı dışında ise, yetkili ve görevli kurum haber verecek ve vermemenin de o mevzuatta ceza maddesi yazılacak. Bilhassa orman yangınlarında, trafik kazalarında, işyeri, konut yangınlarında, yol ortasında çıkan bıçaklı, silahlı kavgalarda, bunun gibi olaylarda. Mehmet kardeş, siz vazifenizi yapmışsınız, biraz sıkıntıya katlanmışınız. Allah razı olsun.
Hüseyin Keskin’in yorumu
Devletin kurumları özelleştirildi sözüm ona devletin yükü hafifletildi amma sorumlu isin çözümü ile ilgiliye ulaşmak hak getire.
Hüseyin Çeşitçioğlu’nun yorumu
Kamu hizmeti külli hizmet demek. Zahmetli ve sinir bozucu da olsa. Ülkenin iyilik umudu bu hassasiyetin çok ve etkin oluşuna bağlı. Tebrik ediyorum Mehmet abi.