Afyonkarahisar’ın Şuhut İlçesi Lisesinde 1979-1980 öğretim yılında, Türkçe derslerine girdiğim Orta 3. sınıfların 2. dönem ödevi olarak roman özeti çıkarılmasını vermiştim.
Tebliğler Dergisinde tavsiye edilen kitapların listesinde yer alan Yeni Asya Yayınlarındaki eserleri de kaynak eser olarak öğrencilerime tavsiye etmiştim.
Aynı okulda ve aynı daldaki Türkçe Öğretmeni B.G’nin kızı T.G de roman özeti ödevi verdiğim talebelerimden idi. Yapılan çekimde ise Ahmed Şahin Hoca’nın Tarihin Şeref Levhaları isimli kitabı bu öğrenciye çıkmıştı. Benzeri ödevi meslektaşım Ahmet Çete Hocamız da öğrencilerine vermişti.
Bahsedilen dönemde Bursa Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölüm Şefi Yardımcılığından nokta tayin olarak okulumuza gelen Sayın B.G. kaymakamlık tahkikatı ile açığa alınmıştı.
Yapılan ödevleri öğrencilerden toplamamızın öncesi günlerinde okul müdürlüğüne iki dilekçe verilir. Birisi CHP’ye kayıtlı bir öğrenci velisinden diğeri de B.G.’nin eşinden.
Okul Müdürü Halil Güngör Bey, haberimiz olmadan benim ve Ahmet Çete Beyin derslerine girdiğimiz sınıflara giderek hakkımızda kısa bir tahkikat yapar. Öğrencilerin cevaplarında en küçük bir olumsuz ifade yok, imiş. Hatta B.G. kızı talebem T.G. bile olumlu konuşmuş. Daha sonra okul müdürü ikimizi odasına dâvet ederek bizi de sorgular ve tutanak tutarak imzaladık.
Suçumuzu merak ettiniz değil mi? Atatürkçülüğe, çağdaş düşünceye ve lâikliğe aykırı kitapları, öğrencilere ödev kaynağı olarak tavsiye etmemiz, suç olarak dile getiriliyor.
Verilen dilekçelerin ikinci nüshası Afyon İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim edilmiş ki hemen ardından İl Milli Eğitimi’nden gelen müfettiş, okul müdürü odasında bizi sorguya çekti.
İşin ilginç yanı şu ki, müfettişin kızı ile Ankara Hasanoğlan’daki Atatürk İlköğretmen Lisesi’nden okul arkadaşımız çıktı.
Klâsik romanları, Cumhuriyet dönemi edebiyatçıların romancılarını niçin vermediğimizi soran müfettişe: “Gençlerimizi yaşadıkları dönemin meselelerini konu edinen romanları okumalarını sağlayarak onları günümüze sağlıklı yetiştirmenin akıllıca yolun bu eserleri vermek olduğunu” ifade ettik.
Şikâyet eden öğretmenin bahsettiği solcu romancıların kitaplarını vermememizin gerekçesini de o eserlerin Tebliğler Dergisinde tavsiye edilmediği, aksine bu eserlerin tavsiye edildiğini ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi yayın organındaki tavsiyeye uymamızın gayet normal olduğunu söyleyince, “Haklısınız” dedi.
Müfettiş Bey, öğrencilere vermiş olduğumuz ödev konusu romanların, bakanlık tavsiyeli ve menfî bir neticeye sebep olacak eserler olmadığını anlattı.
Nihayet Okul Müdürlüğü ile İl Milli Eğitime verilen dilekçelerden istedikleri neticeyi alamayan B.G. ve avenesi durmadılar. Daha yukarıya el attılar.
Meslektaşımız, bizi, Cumhuriyet Gazetesi’nin bir yazarına ihbar etmiş. Bunu da Yeni Nesil Gazetesi’nin 31.Mart.1982 tarihli Sırası Gelmişken köşesindeki yazıdan anladık.
O ihbar mektubunda neler demiş bakalım, inşaallah haftaya.
Mehmet Çetin
18.02.2018 Bostanlı İzmir