Risale-i Nur’da “olmasaydı” ifadelerinin kaderî tahlili 4
5. Kıyas ve muhakeme noktasından olmasaydı ifadesinin mütalâası
Aşağıdaki metinde “olsaydı, olmasaydı” gibi olumlu ve olumsuz yöndeki kullanımla bir kıyas yapılarak, insanın yaratılış maksadına yönelik muhakeme eğitiminin yapılmasına dikkat çekilir.
Mütalâası yapılacak metin şudur:
Demek vücud-u üstad, vücud-u kasrın dâîsi; istima-ı nâs, kasrın bekasının sebebidir. Öyle ise denilebilir ki: “Eğer şu üstad olmasaydı, melik şu kasrı bina etmezdi. Hem o üstad-ı mübelliğin talimatını raiyet dinlemediği vakit, o kasr tahrib ve tebdil edilir.”[1]
“Eğer ahiretin hesapsız esbab-ı mucibesi, delâil-i vücudu olmasaydı, yalnız şu zatın tek duası, baharımızın icadı kadar Hâlık-ı Rahîmin kudretine hafif gelen şu Cennetin binasına sebebiyet verecekti.”[2]
Bu iki metinde dünya ve ahiretin vücudunun yaratılış sebebi olan Resul-i Ekrem’in (asm) vücuduna ve mevcudiyetine dikkati çekmek için kullanılan “olmasaydı” ifadesi “Habibim, sen olmasaydın, sen olmasaydın bu felekleri yaratmazdım.”[3] Kudsî hadisine dayanarak kullanılır.
Aynı gerekçe için şu metni de eklemeliyiz:
“Eğer insan bir cesed-i hayvanîden ibaret olsaydı ve kafasında akıl olmasaydı; belki bu masum çocukları muvakkaten eğlendirecek terbiye-i medeniye tabir ettiğiniz ve terbiye-i milliye süsü verdiğiniz bu firengî usûl, onlara çocukçasına bir oyuncak olarak, dünyevî bir menfaati verebilirdi.”[4]
Yukarıdaki metinde de icapçı delillerin kıyası yapılır. Bir maksadı izah ve ifade için mevcud deliller kullanılarak yapılan kıyaslama ile kasd edilenin gerekliliğine vurgu yapılır. Dolayısıyla bu ifadelerde kaderî kullanımdan ziyade var olan ve vuku bulan üzerinden yapılan mukayese söz konusudur.
Günlük hayatta da olan biten ya da var olan şeyleri kıyaslayarak oradan ders ve ibret çıkarmalar yapılır. Bunlardan maksad “keşke öyle olmasaydı” lı hatalı kullanımlar olmayıp sonraki hayata daha az hatalı devamına zemin sağlamaktır.
Sınavdan başarısız çıkan kişinin, önündeki sınava daha sıkı sarılmasını tavsiye eden ifade ve değerlendirmeleri bu noktadan ele almak gerekir. Eskiden beri yapılan tavsiyelerin temelinde bu nev’i kayasî değerlendirmelerin sık olmasındaki sebepleri buradan aramak lâzımdır.
Risale-i Nur’daki iman ve küfür muvazenelerinin yapıldığı değerlendirmelere bu açıdan bakılırsa maksad daha iyi anlaşılır. Küfrün içerisindeki sıkıntılar ve sebep olduğu huzursuzluklar, hayata getirdiği huzursuzluklara mukabil imanın sağladığı huzur, sükûnetle beraber hak hukuk konusundaki hassasiyete yardımcı olan duyguların beslenmesindeki kazanımlar hemen hep bu kıyaslama metoduyla yapılan tavsiyelerin mahsulü olsa gerek.
Kaderi rahatsız edecek, kullanıldığında sorumluluk getirecek kelime ve ifadelerin seçimindeki hassasiyet, imandaki bilgi, tatbikat ve şuurun artmasıyla doğru orantılıdır. İhlâsla hareket bu mananın en âlâ numunesidir.
Mehmet Çetin
29.11.2022 Yeni Foça İzmir
[1] Said Nursi, Nurun İlk Kapısı, Onuncu Ders
[2] Said Nursi, Sözler (YAN, 2016), s. 92
[3] Acluni, II: 164; Hakim el Müstedrek, II: 615
[4] Said Nursi, Mektubat (YAN, 2017), s. 498