“Farkında olmadan kullandım” ifadesiyle kendimizi müdafaa ettiğimiz hâlleri değerlendirdiğimizde hiçte haklı olmadığımızı hayretle göreceksiniz. Bu hâlimizin ismine psikolojide ne denir, bilemem ama hiç de sağlıklı olmayan bir davranış biçimi olduğunu biliyorum.
Haklı veya haksız olalım fark etmiyor, kendini savunma bir rahatlama getiriyor. Bunu sesli ve şahitli yapabildiğimiz gibi içimizden, sessiz, yalnız ve şahitsiz de yapıyoruz. Buraya kadar sağlıklı ve fıtri olan bu hâlimizi haksız ve sıkıntılı hâllere düşürerek kullandığımız ama hiçte doğru olmayan bu kelimeler, düzeltebileceklerimizdendir.
Kullanılması doğru olmayan bu kelimeler bir bakıma bizim ahlakımızı, kültürümüzü yani seviyemizi gösterir.
Mesela hayret etmemize sebep olan olay karşısında “Allahuekber” veya “Sübhanallah” diyeceğimiz yerde, “yok artık” veya “hoppala” gibi anlamsız kelimeler kullanmak bir türlü içime sinmiyor. “Maşaallah, barekallah, tebrikler, Allah hayrınızı versin, vs.” ifadeleri ile düzeltebileceğimiz alışkanlıklardandır. “Pardon” yerine “kusura bakmayın” veya “affedersiniz”,gibi kelimeler, daha bizden kelimeler.
Buluşma için verdiğimiz vakit ve yer konusu da dikkat etmemiz gerekenlerdendir. Mümkün ve karşı taraf için münasip ise mesela ‘öğle namazına şu camide buluşalım’ şeklinde söz verilmelidir. Bu şekilde namazı ve camiyi öne almak, buluşmaya vesile olduğu gibi inşaallah netice de hayırlı olacaktır.
Niyetimiz, kelimenin muhtevasındaki mânâyı kastetmese de Allah’tan başkası için“yaratmak” kelimesini kullanmak da çok mahsurlu ve hatta tehlikeli kelimelerdendir. Bu kelimenin kullanılması, itikadî noktadan sıkıntılara ve vahamete sebep olmaktadır. Farkında olmadan dinsizliği hissettiren bu kelimeyi kullanmak yerine daha münasip olan “meydana getirmek, yapmak” gibi fiiller kullanmak daha münasip olacaktır.
Kullandığımızda nikâhımızı sıkıntıya düşürebilecek kelimeler de var. Gerek şakadan, gerekse sevgi ve iltifat ifadesi olarak eşlerin birbirlerine karşı kullandıkları “oğlum, kızım, kardeşim” gibi kelimeler de çok sakıncalıdır. Bunların yerine daha nezih ve daha güzel kelimelerle eşlerimize hitap edebiliriz. Güzel Türkçemizde, bu mânâları ifade edecek kıymetli kelimeler mevcuttur.
Tek başına doğru, kullanıldığı makamına uygun konuşma ve hareketlerimizi başka makamda kullanmak hatadır. İş hayatında makam sahibi olan kişi hususi hayatında iş hayatı makamındaki tavrı takınırsa hata olacağı gibi, imani ve ilmi konular makamında mahrem haller konuşulurken aynı mahrem mevzular günlük hayatta sıradan konuymuş gibi konuşulması da hatadır.
Mehmet Çetin
25.12.2011-Çiftehavuzlar