Çöken imparatorluklar, hep aynı sızıyı gösteriyor!

Avatar photoPosted by

Çöken imparatorluklar, hep aynı sızıyı gösteriyor!

İzmir’in belki de Ege’nin imparator kuruluşu Kula Mensucat’ın serencamını hatırladıkça içim sızlar, ümidim kararır.[1]

Sadece Kula Mensucat mı, ne yazık ki, hayır!

Her ne kadar hemen unutulsa da olumsuz örnekler, hatırlayanların zihin ve arşivlerinde mevcud. İçinizi karartmamız doğru değil, hele hele ümidi kırmak hiç de doğru değil ama dikkatinizi çekmek, kuvveti bir noktada toplamak, hedefi doğru, stratejiyi sağlıklı yapmak adına seslenmek isteriz.

1927 yılında boya ticaretine başlayan Durmuş Yaşar ailesinin, bir asra yakın geçen süreçteki faaliyetlerinde; alınacak çok dersler olduğu gibi kurulan müesseselerin devamındaki yetersizliğe işaret eden derin sızılı hâllere de reçete olacak tecrübeler var. 1953 DYO İnşaat Boyaları Fabrikası’nın temeli atılır, törende Yaşar ailesi bir arada ve her şeyde başarıya götüren birlik, beraberlik ve inançla işe sahip çıkmanın hikâyesini yazdılar. ARGE’nin yanı sıra mesleğe yönelik eğitim-öğretim faaliyeti, iç ve dış pazarlama, daha neler ve neler…[2]

Kartal Makarna, 1928 yılında Kemeraltı’nda faaliyete başlar ve ilklere yükselen bu firma, 1992 yılında kapanmaya ramak kala Pastavilla ismiyle yeniden şaha kalkmasındaki sır ne idi?[3]

1969 yılında Türkiye’nin ilk özel sektör kâğıt fabrikası olarak kurulan Viking Kâğıt’ı 1982 yılında Yaşar Topluluğuna katılmasında aynı sızı var mıydı?[4]

imparator danet

Şirketlerimiz niçin uzun ömürlü olamıyor, derdimiz budur?

Danet’in kurucusu rahmetli Recep Uluçay ile 2020 yılındaki bir görüşmemizde iş dünyasındaki hâlimizi iki noktada özetlemişti: Kurumsallaşmak ve eğitim ve maneviyatın kuvvetli olması.

Bildiğimizi hakkıyla yapabilsek pek çok problemi aşacağız ama hakkıyla yapmaya değil de âdeta yıkmaya azimliyiz sanki.

Dünya sofrasında hırs gösteren aç kalır, azmeden karnını doyurur. Azim; bilgi, irade ve kuvvetle tecelli eder. Azmin bu üç ayağından biri eksik olduğunda, başarıya ulaşılamaz. Bilgi, sonraki atakların aklıdır ve onların plânını çizer. İrade; bir duruş, bir kararlılık olmakla beraber sebata da dayanır. Kuvvet; bu ikisi ile işe yarar, aksi olursa yıkımı çabuklaştırır.

Fethedilen toprak, kazanılan sermaye, yapılan mesken; devamında gelenlerin, akıllı kullanım ve idareleri ile uzun ömürlü olur. Aidiyet şuuru, sahiplenme arzusu, hükmetme emeli gibi muharriklerin istikamet ve istikrarla devamının; akıl, bilgi, yeni nesil teknoloji, araştırma ve geliştirme, yenilenme gibi plânlama vasıtalarını sabır, sebat ve dikkatle kullanılması, geleceğe uzanan merdivenin basamaklarıdır.

Gençlik, bazılarının karartmalarına rağmen akıllı ve bilgilidir, buna inanmamız lâzım. Ümidi yitirenin hayali biter. Güzel gören, güzel düşünür. Müsbet hareket eden hedefine ulaşır. Aklını kullanan dolambaçlı yol ve yokuşlarda yürürken, aklını kullanmayan düz yolda kaybolur. Evlâdımızın elinden tutarken, ona ümid verici, düşmelerde ayağa kalkmanın yollarını gösterici, sadece işimize odaklanırken çevreyi de kollamayı öğretici, bütün bunlara ruh olacak kendine, ailesine, değerlerine sahip çıkacak duyguları besleyen kaynaklara sahip olmayı, onun da sonraki nesline bunları, tevarüsle aldığından daha fazlasını devredici bir emanetçi olduğu şuurunu vermeliyiz.

Mehmet Çetin | 20.03.2023 Yeni Foça İzmir

[1] https://www.dunya.com/kose-yazisi/kula-da-tarih-oldu/26140

[2] https://yatirim.dyo.com.tr/yatirim.aspx?id=cklWNHZrQ0pYTGptbXNXRkkycHQ3Zz09&dil=QkFpL2NvY3FlODkwZVpkU25OYjh4dz09

[3] https://listelist.com/kartal-makarna-pastavilla

[4] https://www.viking.com.tr/hakkimizda.html

2 comments

  1. Gençliğin önünü açmamız lazım. Biz yaşlılar köstek değil, destek olmamız, genç beyinleri ülkemizde tutup beyin gücünü ülke menfaatine değerlendirmeliyiz. Ülke yönetenlerin kulakları çınlasın.

  2. Mustafa Tevfik Özbilgin’in yorumu
    Makalede Allah’ın lütfundan söz edilmemiş Aklını kullanmaktan ne kast ediliyor Aklımızı kullanmak için Aklın sahibi Allah’ın yardımına ihtiyacımızın olduğu da unutulmamalı
    Ben Bedir’i, Uhud’u, Hendek savaşlarını Mekke’nin fethini, zafer yenilgi olarak düşünmüyorum hepsinde hikmet var
    Eğer bir iş adamı işinde büyürken bir vakit namazını kazaya bırakmış ise zarardadır

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir