Dine zarar gelmesin diye diye…

Avatar photoPosted by

Şeyhlik taslamanın zararları üzerine bir değerlendirme-1

Eski Said Dönemi Eserleri’nden Münazarat; Osmanlı’nın âdeta demokrasi hamlesi olan 2. Meşrutiyet’in ilânı akabinde önce fiilî sonrasında ise kalemî müstesna bir eserdir.

Fiilî olması; ilân edilen Meşrutiyetin hakkıyla bilinmesi ve doğru şekilde anlaşılması için bizzat giderek ve fiilen anlatması; kalemî derken de izahlarını yaptığı bu eğitimin kaleme alınmasıdır.

Hürriyetin kötüye kullanımı da dinin su-i istimali de vakidir. İlân edilen meşrutiyetin ve muhtevasındaki pek çok kavramlar gibi hürriyet ve eğitimin hatalı kullanımına mani olmak ve doğruyu göstermek adına Bediüzzaman doğruca Şark vilayetlerine gider.  Orada, onların anlayacağı dil ve üslûpta bitmek bilmez gayretli izahları yapar.

Meşrutiyet aleyhtarlığı konuların içerisine, dine zarar geleceği fikri de yerleş(tiril)ir. Din, cemiyetin en hassas noktasıdır ki ferdin ve cemiyetin ihyası için şart olan bu noktayı, maalesef eskiden beri kötüye kullanan da olmuştur. Aklî muhakemede noksan, dinde hassas olanın verdiği zarar, diğer müfsidleri yer yer geçer oldu. Bu suiistimalin önüne behemal geçilmelidir, zaviyesinden hareketle Bediüzzaman, toplumun dinde hassas ama aklî muhakemede arızalı kısmını da muhatap alarak Şarkı aydınlatma hizmetini yapmıştır.

Eserine, “Azametli Bahtsız Bir Kıt’anın, Şanlı Tâli’siz Bir Devletin, Değerli Sahipsiz Bir Kavmin Reçetesi”, ismini veren Bediüzzaman, o günün toplumunda meşrutiyet sonrası estirilen “Dine zarar gelecek” endişesinin giderilmesine uğraşır. Münazarat’ın baş tarafında yer verdiği “Dine zarar gelmesin”, tarzındaki suallerin yer almasını bu noktadan ehemmiyetli görür ve ona göre cevaplarını verir.

Üstad Bediüzzaman’ın, müteşeyhlik (şeyhlik taslama) konusunu Münazarat’ta işlemesinin hikmeti o günlerde zuhur ettiği gibi bugünlerde de zuhur etmekte ve muhtemelen gelecekte de edecektir. Zaman, düz bir çizgide devam etmediği, dairesel bir süreçte işlediği için sürekli tekrar eder durur.[1]

Verdiği çok mevzulu cevaplardan bir kısmı ise müteşeyhlik konusundadır.[2]

Hakiki şeyh nedir?

Şeyhler nasıl olmalıdır?

Mesleklerinin esasları nelerdir?

Veli şeyh ile müteşeyyihin farkları nelerdir?

Bid’aya düşmüş müteşeyhler kimlerdir?

Ağa olmaya çalışarak şeyhlik taslayanlar (müteşeyyih-i müteevviğ)

Şeyhlerin birbirini inkâr ve düşmanlık etmesi

Ve şeyhlerin ittifak ve ittihad etmesinin ehemmiyeti gibi pek çok mühim mevzular, muhtevası hacminden büyük Münazarat’ta işlenmektedir.

Münazarat, toplumun madde ve mana plânında yol haritasıdır.

Dengesi kaçmış, muvazenesi bozulmuş bir yapı, eğer ciddî tamir görmezse yıkılmaya mahkûmdur. Yapılması gereken iş; hilesiz olmak, dürüst olmak, şeffaf olmak, aslî vazife ile meşgul olmaktır.

Altı yüz senedir İslâm’ın bayraktarlığını yapan şu milletin kodları ile oynanmasında 2. Meşrutiyet dönemi iyi tahlil edilmelidir. Sened-i İttifak ile başlayan sarsıntılar, sonrasındaki gelişmeler, İttihad ve Terakki ile dip yaptırılan fitne oyunları koca devletin yıkılmasını netice verdi. Bu tahribatta; tertemiz maziye sahip olan ehl-i tarikat ve tasavvuf büyük hizmette bulunmuştur ama kader mukadder idi ki iç bünyeyi kemiren en dipteki nefs-i emmaresi şeddeli şeyh bozuntusu kurtların açtığı yaralar maalesef çok iç acıtmakta idi.

Mehmet Çetin

07.09.2020 Yeni Foça İzmir

[1] Eski Said Dönemi Eserleri ( 2017),  s.246; (Bundan sonra ESDE diye ifade edilecek)

[2] Teşeyyuh, şeyhlik taslama; müteşeyyih ise şeyhlik taslayandır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir