Üstadın tashihinden geçmiş nüshalardaki farklılıklar, ehil ve akademik heyetin karşılaştırmalı okuması ile tek metne toplanmalıdır. Mevcut farklılıklar, dipnotlarda gerekli izah yapılarak “Bu farklılığı, tashihi ile yapan Üstadın bir bildiği olmalı” niyeti ile muhafaza edilmelidir. Böylece farklı nüshalar tek nüshaya bir manada akademik çalışmaların katkısıyla toplanmış olur. Bunun ardından imlâ kurallarında birliğin sağlanmasına sıra gelir.
Bir asra yaklaşan Türkiye Cumhuriyetinde zaman zaman dil kurallarındaki başlangıçtaki sürekli değişmeler, zamanla azaldı. Yaşayan bir varlık olan dilin kullanımı süresince kurallarının da değişmesi tabiîdir. Ancak bu değişim dışarıdan gelen baskı ile olursa normal değildir, içeriden gelen gelişmelerle olursa olgunlaşma ve tekâmül alametidir.
Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyetinin doğması sonucunda geleneksel dildeki ve özellikle harfteki değişim, kurallardaki değişimi de gündeme getirdi. Osmanlı harfleri ile kullanılan yazı dilinin kuralları, Latin harflerinin kullanımda bir takım sıkıntılara sebep oldu. Dilimizdeki bazı seslerin Arap harflerinde olmamasına çare olarak ecdadımız Osmanlı harflerine yapılan ek harflerle o seslerin yazılı ifadesi yapıldı. Konuşmayı yazılı hale getirme işlemi veya bir başka ifade ile bir metnin başka bir alfabe ile yeniden oluşturulması olan transkripsiyon_(dilbilim) üzerinde çok tartışmalar yapıldı ve zaman zaman da yapılmaktadır.
Risale-i Nur’da kullanılan imlâ çok mühimdir. Her bir harf ve kelimesinde tevhidî manaların mahfuz ve vesile olduğu bilinen bir hakikattir. Dinî, imanî ve ahlakî manaların ifadesinde kullanılan harf ve kelimelerin Latin harflerine dönüşümünde bu hususiyete hassaten dikkat etmek elzemdir. Meselâ tevhid kelimesinin tevhit olarak ifadesi hatadır. Diğer taraftan Risale-i Nur’u kullanılan Türk dili ile imana muhtaç olanlara ulaştırması da çok ehemmiyetlidir.
İmlâ konusu hem Osmanlı ve hem de Türk dili ve yazısına hâkim ehl-i ilim Nur Talebelerinin teşekkül ettireceği mütehassıs heyetin dikkatli müzakere ve müşaveresinin neticesinde kaideye bağlanmalıdır. Alınan kaideye göre tek nüshada toplanmış Külliyat yeniden tashih ve tanzim edilmelidir.
İmana muhtaç olan her insana çok mühim bir kaynağın referansına vesile olacak bu çalışma, öyle ümid ediyoruz ki mele-i âlânın sakinlerinin takdirine ve duasına vesile olacaktır, inşaallah.
İttihad-ı İslâm yolunda fevkalâde mühim olan bu çalışma, sonraki birlik ve beraberliklere vesile olacaktır. Ravisi pek muhtelif olan aynı konulu pek çok hadisin ortak metinde toplanıp ve rivayet edenlerin hem isimlerini ve hem de farklı ifadelerini haşiyelerde muhafaza ederek yapılan ortak metin halindeki takdimi, bu çalışmaya hem numune ve hem de sonraki çalışmalara muharrik olacaktır, inşaallah.
Sahife birliği konusunu haftaya inceleyelim inşaallah.
Mehmet Çetin
08.03.2016 Bostanlı İzmir