Mikail Özdemir

Avatar photoPosted by

Mikail Özdemir

         Mikail Özdemir         Ayşe Özdemir

Rahmetli Mikail Ağabey, amcamızın kızının beyi olması sebebiyle eniştemiz olmasına rağmen hâsıl olan çok yakınlığı sebebiyle ağabey gördük, ifade ettik ve öylece sever sayardık.

Eski hatıralarımın arasında ilk karede kendisi yok ama Ayşe Ablamız vardı. Çünkü kendisi o yıllarda Almanya’ya çalışmaya gitmiş idi. İki katlı kerpiç evimizin yanındaki tek katlı olan ve girişi sayarsak iki odalı damda Ayşe Ablamız kalırdı. Hemen dibimizde olduğu için göz kulak olurduk. Bu korumada bana da o zamanlar vazife düşerdi. Korkmasın diye ara sıra Ayşe Ablamızın evinde yatardık ki bir ilk mektep yaşındaki çocuğun vereceği cesaret ne kadar oluyorsa?

Emmi kızını çok sevmiştik, ailecek. Doğrusu çok tatlı dilliydi. Kendisine laf atarak konuşturur ve sonra da güle güle dinlerdik. Kendisine mahsus şivesi, bizi gülmekten bitirirdi. Ama son derece hatırşinas, gönül alan, hemdert olan, yardım sever gibi ne kadar güzel özellikler varsa, hepsi kendisinde bir Allah vergisi olarak mevcut idi.

Mikail Ağabeyin Almanya serüveni, tavsiyelerimizde bir kıyas ölçüsü olmuştur. Memlekette işini kuracak ve evini yapacak kadar parayı kısa zamanda kazanarak dönmek niyetiyle gitmişti. Almanya’nın cezbesine ne kendini ve ne de çocuklarını kaptırmadan onların eğitimi için de yurt dışı iş hayatını kısa tutarak Türkiye’ye geldi, çocuklarının başında durarak hepsinin iyi bir eğitim almasını sağladı. Yetimin ve öksüzün hep elinden tuttu. Askerlik dönüşünde trafik kazasında vefat eden kayın biraderi (amcaoğlu) Hayati Çetin’in Hülya ve Neşet isimli ve küçüklüklerinden bu yana öksüz kalan çocuklarına kol kanat gerdi, yardım ve desteğini hiçbir zaman eksik etmedi. Aynı zamanda kayınbiraderi olan Ramazan Çetin’e de çok yardımcı olur.

Ramazan Çetin

Sanayi Mahallesi yolu üzerinde TMO silolarına giden üç yol kavşağında arsayı alıp alt katı, halı mobilya mağazası ve üst katlara da evini yaptı. İşinde usta idi. Müşterilerini çok sever ve yardımcı olurdu. Müşteri olmadığında içeride işi yok ise dükkânın önünde durur, geçenlere selâm verir ve alır, onlarla dertleşir, hemhâl olurdu.

İş konusu olsun, başka konular olsun takdir ettiğim huylarından birisi de istişare etmesidir. Çok zaman rahmetli babam ile istişareye gelirdi. Benden çok büyük yaşta olmasına rağmen bana da danıştığı olurdu.

Kendisi ve Ayşe Ablamın en değerli mirası, birbirinden değerli evlatlarıdır. Cebrail, Bayram ve Mete isminde üç oğlu ve Fatma isminde bir kızı vardır.

Manifaturacı Haydar Taner

Mobilya mağazası öncesinde çarşıda, bakkal dükkânı işlettiğini de unutmadan not etmeliyim. Manifaturacı Haydar Taner’in sırasında dar bir dükkânda zaman zaman yardımcı olurdum. Kendisinden bir kutu sakız alıp, bizim sarraf dükkânın önünde satardım. Bakkal işine fazla takılmadan mobilya işine geçmesi, kendisi için iyi olmuştu. Lâkin o işin en dertli konusu da alacak tahsilidir ki sık sık dertlenirdi.

Normal ziyaretlerimizin ötesinde bayramlarda ilk gittiğimiz ailedir. İbadetine düşkün, dini vecibelerini ailecek yapar ve evlatlarını ona göre yetiştirmeye dikkat ederdi. Onların tahsilli olmasına çok gayret eder ve sevinirdi.

Sonraki yıllarda bir trafik kazası geçirmesi, onu yatağa bağladı. Vefatı öncesi, yatağındaki hâli doğrusu bana çok dokunmuştu. Vefat sebebi olan bu kaza, onu aramızdan aldı, götürdü (1939-2001). Küçük oğlu Mete, babasının işini bir süre devam ettirdi, lâkin gelişen olumsuz şartlar onu, babasının iş mekânını kapatmaya getirdi.

Ayşe Abla (1950-2013), rahmetli beyine çok yardımcı olduğu gibi vefatı sonrasında da çocuklarına kol kanat gerdi, babalarının yokluğunu hissettirmemeye çok gayret gösterdi ama İlahî kader onun da erken denilebilecek yaşta, buradaki hayatına noktayı koymuştu.

Dostları arasında hayırla anılan insanlar olarak kendilerine bu satırlar arasında rahmet dualarımızı ediyoruz.

Sosyal medya yorumlarından

Hülya Durukan

Allah rahmet eylesin. Mekânları Cennet olsun bana hem annelik hem babalık yaptılar. İyiliklerini unutamam. Nur içinde yatsınlar

Üçler Ünlü

Mehmet Bey ben sizin yazılarınızı beğenerek okuyorum. Geçen günlerde de ağabeyiniz ile ilgili bir yazı yazmıştınız onu da çok beğenerek okumuştum.

Volkan Katar

Mehmet abi, inanın, mahalleden komşumuz olan insan idi. Mikail abinin oğlu Mete sınıf arkadaşım çok iyi insanlardı

Bayram Özdemir

Bu güzel yazı için ne kadar teşekkür etsem azdır. Annemle babam hakkında ne yazsak yine de onları ifade etmeye kelimeler yetmez. Güzel insanlar huzur içerisinde uyuyun, sizleri hep sevdik sevmeye de devam ediyoruz.

Yazarımız değerli ağabeyim Muhammet Çetin’e de bu güzel duygu dolu satırları için yürekten teşekkürler.

Cebrail Özdemir

Abi,

Kalemine, yüreğine sağlık. Önce babam ardından annem Hakk’ın rahmetine kavuştular. Allah, gani gani rahmet eylesin, mekânları Cennet olsun. Dualarımız onlarla birlikte.

Babamın da annemin de hayatlarındaki en önemli şey: Eğitim, istişare, hakka ve hukuka saygı, öksüz ve yetimin elinden tutmaktır. Bunları yaparken de babamın Niyazi Amcayı örnek aldığını ben biliyorum.

Öyle güzel anlatmışsınız ki o günlere gittim, geldim. Ne kadar uzaklarda olsak da kalbimiz memleketimizde.

Babam, Annem, Niyazi Amca, Ekrem Abi Koçhisar’da yaşadıkları, yaptıkları ile ne güzel hoş sada bırakmışlar.

Allah, rahmetine kavuşan geçmişlerimizin hepsine gani gani rahmet eylesin.

Dualarımız hep onlarla.

 

 

3 comments

  1. Çok güzel bir yazı olmuş.

    Mikail amca ile ilgili aklıma hemen dükkanının ve evlerinin düzeni geldi. Çok güzel kokan bir dükkanı vardı. Mobilya dükkanı denince yeni eşya kokusu sanar insan ama değil başka bir koku insanı içine çeken. Mekanik bir hesap makinesi vardı bana hep hesap yaptırırdı. Namaz kıldığı halıların olduğu yüksek bir alanda namaz kılarken hayran kalırdım kendisine. Kim dükkana girerse duruşunu hiç bozmaz biz güldürmeye çalışınca da biraz daha sesli okurdu duaları. Hiç elimizi boş göndermezdi hemen karşıdaki marketten bişeyler alırdı. Allah rahmet eylesin Ayşe teyzemin ve kendsinin mekanları cennet olsun.

  2. S. A. Kalemine sağlık. Mikail abi ve Ayşe ablaya Allah rahmet eylesin. Mikail abi diyoruz, enişte demiyoruz ve hiç aklımızdan da gönlümüzden de enişte demek geçmezdi. Zira ailemizden biri idi abimizdi. Eminim ki o da bizi öyle görüyordu. Efendiliği ve samimiyeti, sevgisinin kalbiliği benim iç dünyamda bir numune-i imtisal idi. Yazdıklarının her bir kelimesi aynen benim hislerime de tercüman oldu. Bu aynı aileden olma hissinin ve tüm aile fertlerine duyduğumuz bu güzel duygularımızın karşılıklı olduğunu çocuklarıyla çok yıllar önce bir araya geldiğimizde de yıllar sonra denk geldiğimizde de aynen ve karşılıklı olduğu hissetmek çok güzel bir nimet. Mikail abi Almanya’dayken Ayşe ablaya nöbetçilik vazifesini ben de yaptım. Bayramlarda el öpmeye gittiğimiz ilk evlerdendi ve bu bizim için dini bir vecibe gibiydi. Hâlâ o günlerin huzurunu hasretle özlüyorum… Allah rahmetiyle muamele etsin ve onların o candan ve samimi dindarlıkları ve insanlıkları hürmetine çocuklarına ve nesline hayırlı ömürler ve hayırlı akıbetler nasib etsin.

  3. Muhammet yazdıklarını dinledim ,
    Rahmetli Mikail kardasimizla küçükten birlikte büyüdük, akrandık, beraber oynardık.hem yazdıklarını dinledik , hemde anılarımızla tekrar hüzünlendik.
    Allah , gani gani rahmet eylesin.Mekanlari cennet olsun.
    cavlaklı köleş İsmail

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir