Kunduracı Kulaksız Mahmut Usta

Avatar photoPosted by

Kunduracı Kulaksız Mahmut Usta

Rahmetli Mahmut Amca, en yakın dükkân komşumuz ve bozuk para için karşılıklı ilk müracaat kapımız olması hasebiyle çok özel münasebetlerimiz olurdu. Zaman zaman dertleşirdik.

Mahmut Temizkan ve eşi Ayşe Temizkan

Abdülkerim Temizkan

Hasan ve Fatma’dan olma Abdülkerim Temizkan’ın (1882- …) oğlu Mahmut Temizkan (1911-1997) ilçemizin eski, köklü ve karakterli esnaf ve ustalarındandır.

Hanımı Ayşe Temizkan (1903-2000), doğrusu çarşı esnaflarından hanımlarından çok az gördüğümüz kişilerdendir.

Mahmut Usta 1953 yılında dünyaya gelen oğluna dedesinin adına izafeten Kerim ismini koyar. Kerim (1953-2010), Mahmut Ustanın çok sevdiği oğludur.

Allah rahmet eylesin.

 

16 comments

  1. RABBİM hem kendisine hem de oğluna GANÎ GANÎ RAHMET EYLESİN, MEKÂNLARI CENNET OLSUN. Oğlu Kerim abinin eski sanayinin alt köşesinde Karandere Mahallesi girişinde bakkal dükkânı vardı, ev alışverişini de çoğu zaman oradan yapardık..

  2. Tüm geçmişlerimize Allah rahmet eylesin Mahmut amcanın hakkında bir hatıram var, şöyle ki: Mahmut amcanın müşterisinin biriyle komşu kalaycı Yaşar amcanın konuşması benim hatıramda kalan hatıradır. Kadın müşteri Mahmut amcaya ayakkabıyı verir, tamir edilecek yeri tarif eder, dışarı çıkar. Dükkan önünden geçerken Yaşar amcayı görür, ona Mahmut ustanın kulağının birisi niye yok diye, sorar. Yaşar amcanın muziplikte üstüne yoktur. Fırsat ayağına kadar gelmiş, değerlendirmek kalmış ona da. “yaramazlık yapmış, yakalanınca ceza olarak kulağını kesmişler”, der. Kadın “Vay yetişmeyesice”, diye intizar etmeye başlayınca, Yaşar amca, gülerek “şaka şaka, anadan böyle”, diyerek şakayı tatlıya bağlar. Benim çok sevdiğim iki değerli büyüğüm ve dükkân komşularımızdı, mekânları Cennet olsun.

  3. Hakan Temizkan (Torunu)
    Dedem Mahmut Temizkan, ebem Ayşe Temizkan ve babam Kerim Temizkan; benim bildiğim dedem yıllar önce ayakkabı tamirciliği yapıyordu 1972 yılında babam eski sanayiye bakkal dükkânı açtı. Babam askere giderken, dedem kundura dükkânını kapattı ve sanayide olan bakkal dükkânımızı başına dedem geçti. Babam askerden geldikten sonra bakkala bakmaya başladı. O zamanlar sanayi esnafları ve çıraklar hepsi bizim bakkala gelirlerdi. O günler çok güzeldi herkeste Saygı ve sevgi vardı. Dedem tekrar kundura dükkânını açtı. Rahmetli Kamuran Ayanların yeri diye biliyorum. Dedem kunduracılık yaparken bizler küçüktük, bazen yanına giderdim dikmiş olduğu ayakkabı ücretini sorduklarında ne verirseniz verin der, para istemezdi ama ayakkabının altına yapılan pençe fiyatından para isterdi. Dedeme sordum; “Dede tamir ettiğin ayakkabıdan para istemiyorsun, ne verirsen ver, diyorsun, pençeye niye para istiyorsun?”, dedim. Oda, bana; “Oğlum dikiş el emeği, onun için ne verirlerse zarar etmeyiz ama pençeyi satın alıyoruz.”, demişti. Pençe ayakkabınım altına çakılan lastik ve demirlerden oluşmaktaydı. Daha sonra pazarcılık işine girdik, konfeksiyon işi yapıyorduk. Ben sanayideki bakkalı beklemeye başladım sanayi, şimdiki olduğu yere taşınınca babam bakkalı kapattı ve bizde babamın yanında pazar işine başladık. Güzel işlerimiz vardı. Daha sonra tekrar kardeşim Serkan Temizkan’a bakkal açtık, babam pazarı bıraktı, büfe açtı. Ben resmi kurumda işe başladım, sonra kardeşim Serkan Antalya’ya yerleşti. Babam büfeyi kapattı emekli oldu. Bizler hâlâ çalışıyoruz. Bildiklerimi sizinle paylaşmak istedim hepinizden Allah razı olsun.

    Dedem, ebem ve babam Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah Mehmet abi bunu yayınladığın için ayrıca size de teşekkür ederim sizden de Allah razı olsun

  4. Gelcan Yılmaz
    Hakan Temizkan, Rahmetlik dedeni ve baba anneni iyi tanırım. Baban Kerim arkadaşımdı, eşi de Sarı Mevlüt’ün kızıydı.

  5. Ayşe Nur Temizkan
    Sevgili büyük dedem, büyük babaannem ve canım dedem mekânınız Cennet olsun. Yayınladığınız yazı için teşekkür ederiz, Mehmet bey

  6. Seyhan Mehmet Baltacı
    Mekânları Cennet bahçesi olsun inşaallah. Anam başı Kerimler sülalesidir. İyi insanlardı. Kerim çocukluk arkadaşım, Demir abimin de ellerinden öperim

  7. Sebahat Karacan
    Eskiden, Ziraat Bankasının, karşısında küçük dükkanlar vardı, orda dükkânı vardı. Allah rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun.

  8. Mehmet Atalan
    Canımın içi ciğerparem dayım idolüm, güzel yüreklim, dayım anlatılamaz onunla yaşanır. Eşi anamda tatlı kadın nur içinde yatın mekânınız Cennet olsun. Yayınlamaktan emeği geçenlere minnettarım, var olun.

  9. Songül Şen
    O sessiz melek, benim dayım. Küçüklerle küçük, büyüklerle büyük olurdu. Mükemmel bir insandı. Allah’ım rahmet etsin, makamı Cennet olsun inşaallah

  10. Emel Yıldız
    Babamın akranı ve ahbabıydı. Hep babam, ayakkabıları ona götürürdü. Birbirlerine takılırlardı. Allah mekânlarını Cennet eylesin.

  11. Mustafa İnevi
    Mahmut Amcanın iş yeri komşuları sarraf Kemal, sarraf Ekrem çetin, berber Mehmet Süslü ve artı ben. Aslan Oktay, karşıda Sefa Doğan Mehmet Tüylüoglu, Nevşehirli Şaban Yolyoran.

  12. Murat Yıldız
    Çok ayakkabı diktirdim. Ağır ağır, eliyle dikerdi.
    Sapasağlam olurdu diktiği ayakkabı.

  13. Saadet Ayata
    Oğlu Kerim’le ilkokulda okudum. Öğretmen sordu anne babamızı, Kerim “gunduracı gulahsız mamut”, dedi, güldürürdü bizi.

  14. Güngör Albay
    Allah rahmet eylesin ben ortaokula giderken 86 falandı, ayakkabı tamiri yaptırmıştım ama kulağının biri yoktu, çok tuhaf olmuştum.

  15. Adalet Babacan
    Çok iyi tanıyorum Sarıkaya Mahallesinde oturuyorduk. Çarşının içinde komşumuzdu o kadar iyi bir insandı ki Nurlar içinde yatsın peygamber Efendimize komşu olsun.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir