Gerek var mı?

Avatar photoPosted by

Gerek var mı? 

 

Free phone call telephone vector

Telefonuma sürekli ama her gün birden fazla mesaj göndererek hem zamanımın kaybına hem hafızanın dolmasına hem de dikkat ve enerjimin gereksiz şeylere sarfına sebep olan hâdiseler, muhtemeldir ki sizin de rahatsız olduğunuz konulardır, şöyle ki:

İnsan, aslî vazifesinden kaçtığı sürece, talî meselelere, sûrî ehemmiyet vererek, onunla müdafaaya geçmesiyle, değil başkasını, kendini bile ikna edemez.

Birbiriyle uğraşanlar müsbet hareket edemez. Hizmet ettiğini sanarak, daha derin yaraların açılmasına sebep olur.

İnsanı ilgilendiren ana konulara hazırlık için çok yardımcı ve desteklere ihtiyaç varken minderin dışındaki cazip meselelere enerji ve vaktin harcanmasına sebebiyet, ana konudan uzaklaşmaktır.

Pir-i fâni; muhtemelen seksenin üzerinde, ülkenin siyasî ve dâhil olduğu cemaatin ihtilâfî konularıyla bakiye ömrünü harcıyor.

Hemen her gün, her Cuma; ekseriyetle de kopyala yapıştır yaparak kendince tebligatta bulunuyor, hazret. Ne desem ki? Son zamanlarda Cuma tebriklerinin perşembeden yapılması artık endişelendirmiyor da çarşambaya ne zaman kayacak beni merak ettiriyor (!)

Ecdad; “mukteza-i hâle mutabık, kelâm serdedilmeli”, derdi. Elbette hâlin gerektirdiğine göre davranışta bulunmak, aklın ve kalbin gereği iken; had aşılır, karşı tarafı rahatsız eden iyi niyetli ısrarlarla bozulan dengenin kime ne faydası var?

Bilinir ki, bir derdin dermanı, başka derde zehir olabilir. Bir derman, haddinden geçse, dert getirir. (Hakikat Çekirdeklerinden)

Bir tepkide bulunuruz, sonradan pişman olduğumuz cinsten. Başımızı iki elimiz arasına alarak bir hayli muhasebeden sonra kararlı bir şekilde yarına döneriz, buraya kadar eyvallah. Bir müddet sonra, sanki o pişmanlığı ve ardından kararlılığı yaşayan değilmişiz gibi film yeniden başa sarılır, sahneler tekrarlanır durur, buna ne diyeyim?

Gerek Yok - song and lyrics by neoS | Spotify

Birisini çok seversiniz. Sevginiz bütün benliğinizi sarar, hep onunlasınız, âdeta. Dilinizle, yetmedi fiilinizle ifade edersiniz. Bir an gelir, beklenmedik, hatta sizin bile ihtimal vermediğiniz sıradan bir hata yaparsınız, gel gör ki sevdiğiniz bunu kabul etmez, kalemi kırar ve sizi siler geçer. İşte tam burada sorarım gerek var mı?

Bir işe teşebbüs edersiniz, varınızı yokunuzu sarf edersiniz. Aşkla şevkle gayret ederken birisi gelir “Gerek var mı?”, dercesine pişmiş aşa su katar. O haddini bilmeze, haddini bildirmeye gerek var mı? Yok! Zira ben buradan dedim.

Kontrollü müdahaleye fırsat vermeyen hız, felâkete dâvetiye çıkarır.

Yirmilik dişe gerek yok diye, en küçük bir bahanede çektirmek istenilir. Bilinmez ki onun oradaki sırrı? Nice şeylerimiz var ki hikmetine vakıf olmadan ortadan kaldırır ya da yok sayarız. Gereksiz düşündüğünüz şeyi, yok saydığınızda, onun varlık sebebini anlamaya çalışmamak aslında gereksiz olmalı.

Söylenecek sözü eğip bükerek, dolaştırarak, tıpkı yukarıda yaptığım gibi anlaşılmaz kılmaya gerek var mı? Kolaylaştırmak varken, güçleştirmeye; müjdelemek ve sevdirmek varken, korkutmaya, hakikaten gerek var mı? Bu bir hikmetsizlik değil mi? Buna da gerek var mı?

Mehmet Çetin

19.09.2024 Yeni Foça İzmir

 

6 comments

  1. Çok haklısınız Mehmet hoca. Önceleri Bende rahatsız oluyordum, sonraları mesaj gelmeyince rahatsız olmaya başladım. Bu sefer de acaba neden gelmedi, yoksa adamcağız hasta mi oldu ki demeye başladım‚ bilmem ne yapmalı ki?

    Kıymetli Hidayet Ağabey,
    Mümkünse bizzat ziyaret, değilse telefonla görüşme, o da olmuyorsa belki mesaj. Bu da karşı tarafı rahatsız edici olmamalı. Ayrıca gönderilen mesajlar “kopyala yapıştır”dan ziyade kendi öz ifadeleri olursa daha samimi olur, derim.M.Ç.

  2. Sayın Çetin,
    Bugünkü yazınızı okudum. Söyledikleriniz çok doğru. Kes, kopyala, yapıştır dışında her şey güzel. Ben uzun yıllardır perşembe akşamları yazar genellikle cuma sabahları yollarım. Bu yazılarımı ya bizzat kaynaklardan alarak ya da zihnimde biriktirdiğim bilgileri yazarak dostlarıma duyuruyorum. Yoksa hiçbir zaman hazır bir yazıyı paylaşmadım kimseyle Eğer zannetmem ama benim gönderdiğim yazılar sizleri rahatsız ettiyse hemen keserim ve özür dilerim. Çünkü o söylediğiniz yaş grubunun üstünde yaşı olan bir kişiyim elhamdülillah akıl sağlığın yerinde, dostlardan gelecek güllerden incinen bir yapıya sahibim, gözlerinden öpüyorum Allah’a emanet ediyorum, dua ediyorum, duanızı bekliyorum.

    Kıymetli büyüğüm Avni Hocam,
    Size hürmet ediyorum. Siz kendi bilgi, tecrübelerinizi paylaşıyorsunuz ve samimi ama aynı zamanda içten temennilerle tebliğinizi yapıyorsunuz, ne güzel. İfadelerim, asla size ve sizin gibi güzide insanlara değil, lütfen müsterih olun. Selâm ve dua ile.MÇ.

  3. Sevgili kardeşim Mehmet bey,
    Bugünkü yazınızı gazeteden okudum, çok istifade ettim. Teşekkür ederim. Çok sayıda geri dönüşler almaktayım. Bir arkadaşım bana atıyor ben de kardaşlarımın istifadesine sunuyorum. Demek ihlassız olmuş ki aksu’l amel yapmış. Hatalarımı güzel belirtmişsiniz kaleminize sağlık. Demek taammüm etmekte rahatsızlıklar oluyor göndermem. Sizinle hangi grupta olduğumuzu da çıkaramadım. Hasanoğlan’da öğretmenlik yapmıştım. İstanbul da yaşıyorum. Her ne bedel olursa öderiz, ceremesini de çekeriz…
    Hulusi

  4. Seyyah Gezgin Kendini Arayan
    Akıllı telefon kullanmiyacaksiniz.
    Rahatsız oluyorsanız tel listenizden silip engelliyeceksiniz.Yada cevabi bir mesajla muhatabiniza rahatsizliginizi dile getireceksiniz.. Şahsen ben mümkün oldukça mesaj atan dostlara geri dönüş yapmaya çalışıyorum.
    Bazen yıllardır gorusemedigimiz dostlarla bir vesile irtibata gecebiliyoruz..
    Problem mesajlarda değil.
    Eğitim meselesi.
    Kime, nerede, ne zaman, mesaj atılmalı,
    Dindar birine namaz vakitleri,
    Memura mesai saati,
    Hasta kimselere gece geç vakitlerde pek şık olmasa gerek

    Salih Aytemur
    Seyyah Gezgin Kendini Arayan Silmekle o kadar ugraşıyoruz ki. İş konsantremizi, düşünce konsantremizi bozuyor. Sosual medyada gördüğü ki, bizde göruyoruz bulduğunu gönderiyor. Şeyhinin videolarını gönderiyor. Kişi aklına geleni gönderiyor. Hergün kişinin gönderdiklerini okumaya mecburmuşuz gibi gönderiyor da, gönderiyor. Ayetler, hadisler, rivayetler vs vs, fıkralar, siyasi paylaşımlar vs vs. Grup kuruyor birde izinsiz sormadan ekliyor. Ben şahsen Bir iki mecbur olduğum grup harici gruplara ekkendigimde çıkıyorum. Whatsap yetmiyor. Face özelden. Desek bir türlü demesek, grup kuruyor, ekliyor, herkesin bir düşüncesi olabilir, kendinden farklı fikir beyan eden 30-40-50 yıllık dostunu, kardeşini bir kalemde siliyor. Daha da ötesi çirkin sözler söylüyor. Onun için kişiler şunu bilmeliler. Bu iletişim kanalları gereksiz mesajlar gönderme yerleri degil. Özel önemli konular için iki kişi arasında meseleler icindir.

  5. Mehmet Sıddık Otçu
    Hocam yazılarıniz kelime sayısı açısından kanaatimce gayet yerinde ve bir solukta okunabilecek makaleler. Vermek istediği mesajı da mümkün oldukça icaz bir üslupla ifade ediliyor.

    Size dua eder , dua bekleriz.

    Selam ve dua ile.

  6. Sabri Yılmaz
    Allah razı olsun Hacı Abim beni de çok rahatsız eden bir konu .

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir