Posted by Memleketimin yollarında yürüyorum 16
Kale Mahallesindeki Mikdat Amcanın atları ara sıra kaçar, mahallede terör estirirlerdi. Atlar koştukça Mikdat Amca peşlerinde koşar, mahalleli de heyecanla seyreder.
Şadiye ile Mikdat’ın Ayşa’sıyla konuşmasını duyan Şerban Hala durur mu hiç?
Çitlekçi Hayati Ayan
Şerban Halanın anıldığı satırlarda Çitlekçi Hayati’yi[1] de anmamak olmaz.
O günlerde Hayati, sık sık kaynatası Çoban Musa’nın evine gider gelir. Anlaşılan hanımı ile bir sıkıntısı var ki Şerban Halanın dilindedir, bunlar. İşte o gün Şerban Hala, Kör Niyazi’nin evinin önündeki köşe başında minderinde iken, Hayati yukarıdan gelmekte. Tam yanına geldiğinde Hayati, kendisinden laf bekleyen Şerban Halasına seslenir:
–Şerban Hala!
–Buyur, eniğim.
–Laf arayn ama laf yok, der ve taşı gediğe koymuş, çiviyi çakmışçasına Hayati yoluna devam eder, Şerban Hala da dut yemiş bülbüle…
Mahalle Çeşmesinin üstündeki yol, doğruca Güneştepe’nin girişine gider. Sağ tarafta üst sırada Karaböcüklerin evi, alt sırada ise kunduracı Hakkı’nın evi. Büyük oğlu Feyyaz, taksicidir, küçük oğlu hürriyet ise arkadaşımız olup babasının dükkânında yardımcısıdır. Hakkı Emminin evinden ileriye artık ev yoktur, Daha öncesinden de naklettiğimiz gibi mezarlığın alt kısmındaki Fatma Hanım Türbesi vardır.
[1] https://www.mehmetcetin.de/citlekci-hayati/
