Vedat’ın Hanı

Avatar photoPosted by

İlçemizdeki eski hanlardan-1

            Nice eskimemesi gereken eski eserlerimiz var ki maalesef harabeye dönmüş durumda.        Ecdada saygı; nutuklarda değil, ahlak ve edebine riayet etmemizde aranması gerektiği gibi bıraktığı eserlerine sahip çıkılmasında da aranmalıdır.

Bilindiği kadarıyla ilçemizde Vedat’ın Hanı, Mandıroğlu Hanı ve Ekiciler Hanı, Çiçek Han, Etlioğlu Pasajı olmak üzere beş eski han var ama Hisar Sineması’nın olduğu arsada eskiden olan Mustafa Ekici’nin Hanı’nı da ekleyerek altı han demek daha doğru olacak.

Vedat’ın Hanı diye bilinen Başaran Kardeşler Anadolu Han ve Oteli’nin geçmişinde gayret ve azim saklı. Hayat hikâyesini okuyunca hak vereceksiniz.

1869 yılında doğan Hacı Dede oğlu Abidin Çavuş, alışverişe gelen köylülerin ya da uzaklardan gelen tüccarların mallarının güvenle saklanacağı ve hayvanlarının yeminin verileceği esnafın da huzurla kalabileceği bir mekânın lüzumunu görerek 1890 yılında han yapmaya karar verir. O günün imkânları ile iki yılda han inşa edilir.

Taş temelli ve iki katlı kerpiç bina görkemli yuvarlak taşlardan yapılı, kapılı han uzun sürmeyen zaman içerisinde yapılır ve hizmete açılır. Tek kapılı olması, içeridekilerin huzuru ile giriş çıkış kontrol ve asayişin temini için kolaylık olur. Duvarları yüksekçe olan handa malların stoklanması için dört büyük ardiye ve silo var. İki adet üç yüz metrekarelik kapalı ahır var. Nalbant Musa, hayvanlara bakım hizmeti verir. Döven satışı yapılır.

Hanın üst katında otel hizmeti yapılır. Bu katta sekiz odada yirmi dört yatak, geniş salonda ise on yatak vardır. Hanın giriş katında ise, durumu pek müsait olmayanlara uygun ücretlerle konaklama hizmeti verilir. Sonraki yıllarda burası kıraathane olarak kullanılır.

Abidin Çavuş bu hanı ölene kadar (1938) işletmiştir. Oğulları Vedat ve Dede ise mal taksimatı yapmadan babalarının işini devam ettirirler. İki kardeş de ömürlerinin sonuna kadar aynı işi sürdürürler.

Ethem Çetin’in anlattığına göre rahmetli kasap Alişen Çetin, bir dönem bu hanı bütünüyle kiralar ve hayvanlarını burada besler.

Bu Han, kim bilir daha kimlere hizmet vermiştir? Ama gelin görün ki zamanın değişmesi bazı alışkanlıkların değişmesine sebeb oluyor.

İhtiyaç, icadların mucididir zaviyesinden hareketle yeni şeyler ortaya çıkıyor, eskiler tarih sahnesindeki görevlerini yapıp, çekiliyor.

Eski vasıtaların yerine otomobillerin yer alması hana olan rağbeti azaltır. Devir değişir, gelişen düzene uygun yeni nesil oteller yapılır. Bu Han ise doğrudan köyden gelenlere hizmet vermek yerine ya doğu vilayetlerinden yaz mevsiminde inşaat işlerinde çalışmak üzere gelen işçilerin ya da tarım işçilerin kalacağı bir han durumuna gelse de son demlerini yaşar.

1980 ihtilâli sırasında üst katın komple kiracısı MHP’dir.  O meş’um dönemin şartları gereği uzun zaman mühürlü kalır.

Vedat Başaran’ın vefatı (1990) sonrasında Han’ın bu günkü hazin hâli başlar.

Bu Han iki nesil hizmet eden bir yapıdır. Vedat Başaran’ın torunu, Abidin Başaran’ın oğlu Sinan Başaran’ın bilgi desteğiyle bu hikâyeyi sizlere anlatırken kendi adıma hep hüzünlendim.

Babamız bir meslek ihdas eder, bir işletme kurar ve onu yüceltir, yükseltir ve nihayet ömrünü verdiği bu eseri bize verir. Biz de ondan aldığımız terbiyenin tevarüsü gereği aynı prensiplerle devam ederiz.

Şimdi sorarım size, babanızdan aldığınız işletmeleri sizden devralarak sürdürebilecek bir hayırlı evlâd yetiştirebildiniz mi? Cevabınız “Evet” ise, sevinçle samimi olarak binler tebrik ederim. Değilse oturur, ağlanacak halimize için için ağlar, dövünürüm.

Nerede kusur yaptık? Ömürlerin verildiği eserlere sahip çıkılmamasına fetva verdiren hangi hatalı davranışlarımız oldu?

Mehmet Çetin

20.08.2018 Yeni Foça İzmir

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir