Mustafa Yücel

Avatar photoPosted by

Eskinin garajından çarşıya inerken, Karabük Çeşmesi’ni geçince karşısında duran gazeteci Muharrem Amcanın kulübesini görmeden geçemezsiniz. İşte bu kulübede çoğu zaman Muharrem Amcayı görmenizle beraber zaman zaman oğlu Mustafa’yı da gördüğünüzü hatırlarsınız, hafızanızı yokladığınızda.

Zaman zaman diyorum zira Mustafa, zamanının çoğunu matbaada dizginin başında geçirir, ara sıra teneffüs kabilinden ya da kulübede durma mecburiyeti hâsıl olduğunda bulunur. Rahmetli Hayriye Teyze de o kulübenin müdavimlerinden idi, Allah rahmet eylesin.

Bu defa bu satırlarda rahmet dualarımızı Mustafa Yücel (1947-2020) Ağabeyimize yaparak onu anacağız.

Şereflikoçhisar’ın basın tarihinin 1968 yılından bu yana geçen 52 yılın içerisinde Mustafa Yücel’in unutulmaz emek ve hizmetleri vardır; tıpkı babası Muharrem ve ağabeyi Erol ve Mehmet’in hizmetleri gibi. Elbette diğer kardeşlerinin ve torunların da katkısı vardır ama Mustafa Yücel bu hizmet treninin makinisti, dokuz kardeşin göz bebeği, ailenin de lokomotifi. Aile içinde müşfik bir baba, hassaten aile içerisinde çimento, üremesi muhtemel problemlere hâl ve çare kapısıdır.

Yeğenim vesilesi ile kendisiyle dolaylı akraba oluyoruz.

Babası Muharrem Yücel’in 1982’de vefatı arkasından Çengel’in bütün işlerini “Babamın gazete kurulurken söylediği ‘Kârını zararını düşünmeyeceksiniz’, sözünü kendime kılavuz ediniyorum. Elimin tuttuğu, gözümün gördüğü, gücümün yettiği yere kadar bu mesleği sürdürmeye devam edeceğim”, diyerek yüklendi.

Öğretmenlikten ayrıldığım 1982 yılında Belediye İşhanı’nda bulunan işyerindeki görüşmemizde Çengel’de Tefekkür isimli bir köşede yazma talebimi olumlu karşıladı. İlerleyen günlerde de Ramazan sahifesi hazırladım. Matbaada çalışan çocukları dükkâna gelerek hazırladığım yazıyı alırlar idi. Hatta bu defaki rahatsızlığı sebebiyle görüştüğümüz oğlu Sinan; “Mehmet Ağabey, sarı renkli saman kâğıtlarına yazdığın yazılarını aldığım günleri hiç unutmuyorum.”, diye o günleri yâd etmişti. Zaman zaman yazıyı, matbaaya götürürdüm. Orada Mustafa Ağabey, işin organizesi ile meşgul iken evlâdları da dizgi ile. Kurşun kalıplarla sahife tanzim edilir, baskı bitince o kurşun eritilir bir sonrakine kullanılır, aman ya Rabbi ne kadar da zor idi…

Çengel; Şereflikoçhisar’ın ilk mahallî basın organı olması yanı sıra Mustafa Yücel’in de yüreğinden gelen doğruları ifade etme, müşahede ettiği hataları tashih adına dile getirme, aydınlara ufuk açma, sonraki basın organlarına örnek olma gibi daha pek çok vasıflar sahibi idi, Mustafa Yücel.

Evet, onun da elbette bir siyasî ve dünyevî görüşü vardı ama o Çengel Gazetesi’nde farklı görüşe sahip yazarlara yer vermesi ile hoş görü vasfını göstermektedir.

İlçe ile alâkalı konularda çok hassas olup, demokratik duruşunu sürekli korumuştur. İyi giden hizmetleri manşetlerle takdir ederken, problemli olanları köşesinde dile getirir, çözüm yollarını gösterir idi.

Bir basın kurumunu yarım asırdır idare etmek her insana nasip olmaz. Geçmiş her nevi sıkıntılara sabır ve gayretle karşılayıp, ayakta kalabilmenin yanı sıra onur ve izzetinin de korunmasına dikkat etmek her insanın harcı değildir.

Omuzundaki ağır vazife elbette kendini yıpratır. Yılların birikimi olan hem basın tecrübesini ve hem de Çengel’i bu yükü taşıyacak yiğite devredip, bir kenarda emekliliğini yaşamayı mutlaka o da çok arzu ediyor idi ama kaderin planı başka imiş. Allah’tan gelen hüküm her şeyin üstündedir.

Bu vesile ile ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Rabbim rahmet eylesin, mekânını ve makamını Cennet eylesin. Âmin.

Mehmet Çetin

25.10.2020 Yeni Foça İzmir

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir