Mehmet Tevfik Ebu Ziya

Avatar photoPosted by

Ebu Ziyalardan iki hemşerimiz

İlçemiz tarihindeki Ebu Ziyalardan ilki Tevfik Ebu Ziya’dır (1849-1913).

13. yüzyılda Horasan’dan gelerek (O zaman Konya’ya bağlı olan) Koçhisar’a yerleşen ailedendir. “Şereflü” aşiretinden Atçeken (Esbkeşân) Hacı Hasanoğlu ailesindendir. Babası Maliye Sergi Kalemi memuru Hasan Kâmil Efendi’dir.

Ebu Ziya Tevfik’in babası Hasan Kâmil Efendi, Koçhisar’da Evkaf Memuru olarak görev yaparken 1843 yılında İstanbul’a Maliye Dairesi Sergi Kalem’ine tayin edilmiş. Ailenin İstanbul’a yerleşmesinden 6 yıl sonra Yerebatan’da Toprak sokaktaki evde Ebu Ziya Tevfik 17 Şubat 1849 tarihinde İstanbul Sultanahmet doğmuş, 27 Ocak 1913’de İstanbul’da ölmüştür.

Tanzimatçıların çoğu gibi, Ebu Ziya Tevfik de ileri düzeyde bir eğitime sahip olmamış fakat o kendi imkânlarıyla kendisini yetiştirmiştir. Buna rağmen zamanla kendi kendisini azimli bir şekilde yetiştirerek Fransızca, Almanca, Arapça ve Farsça gibi yabancı dilleri bilmeye vakıf olmuştur.

Maliyede görev yaparken Abdülhak Hâmid Tarhan ile tanışır ve beraber çeşitli ders alırlar. Devrinin gazetelerinde neşredilen yazıları sebebiyle Namık Kemal, Şinasi, Midhat Paşa gibi tanınmış şahsiyetlerle tanışır ve çalışır. Manevî kişiliğinde Namık Kemal’in tesiri pek çoktur.

Yayıncılığı yanı sıra Matbaa-yı Ebüzziya’yı kurup1882 yılında faaliyete geçirir. Matbaacılık alanında uyguladığı modern yöntemler sayesinde Türk matbaacılığının çehresini değiştirmiştir. 1865’de Yeni Osmanlı’lar cemiyetine katılır.

Yazıları sebebiyle hükümet erkânı ile sık sık çatışır, problem yaşar, sıkıntı çeker. Alanındaki pek çok konularda ilklerin öncüsüdür. 1868 yılında Terakki-i Muhadderat ismiyle anılan ilk kadın dergisi; daha sonra 1870 yılında Terakki Eğlencesi ve Letâif-i Asâr isimleriyle iki mizah dergisi yayımlamıştır. Düzenli olarak salnâmeleri ( Devlet Yıllığı) yazıp neşreder. Tercümeler yapar, yayınlar. Lugat-ı Ebuzziya’nın müellifidir. Hattattır, Yıldız Camii’nin tezyinatı ona aittir. İttihat ve Terakki’den vekil oldu. 31 Mart vakası arkasındaki kargaşalı yıllarda gazete ve matbaası defalarca kapandı ama isim değiştirerek devam etti. Zaman zaman tutuklandı.

Basın yayın, gazete ve matbaa tekniği gibi birçok alanda ülkeye çeşitli yenilikler getiren Ebüzziyâ Tevfik, edebî bir şahsiyet olmaktan ziyade Tanzimat devrinin önemli isimlerini sonraki nesillere tanıtan ansiklopedik bilgiye sahip bir yayımcıdır. Ebüzziyâ zihniyet bakımından, bir milletin ancak gelenek ve göreneklerine, millî ve dinî inançlarına bağlı kalarak ve faydalı her çeşit yeniliği benimseyerek gelişebileceğine inanan muhafazakâr bir Osmanlı aydınıdır. Asla yılmayan bir karaktere sahip olan Ebu Ziya, hayatı boyunca cehaletle ve ülkeye zarar getirebilecek şeylerle mücadele etmiştir. Milliyetçilik ve Türkçülük ideolojileri yerine Osmanlılık bağına önem vermiş ve devletin Hıristiyan dünyası karşısına Müslüman unsurların çoğunluğu ile çıkabilmesi için sürekli olarak din birliğine ve Müslümanlık kavramına sarılmıştır. Ancak vatanın bütünlüğü ve selâmetinin esas itibariyle Türk unsurunun gelişip kuvvetlenmesiyle mümkün olabileceğini belirtmekten de geri kalmamıştır.[1]

Mehmet Çetin

10 Mart 2020 Yeni Foça İzmir

[1] Kaynaklar: https://islamansiklopedisi.org.tr/ebuzziya-mehmed-tevfik: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/911757

One comment

  1. S. A. Tarihe not düşmek adına güzel bir çalışma. Ancak, Risale-i Nur’un ve Hz. Üstadın ruhuma zerkettiği bazı garip hislerim ve erken uyarı nevinden pirelenmelerim var. Mesela deccalin ve ona hizmet eden gizli dinsizlik komitesinin tahrip stratejilerini anlatırken deccalin mühim icraatlarından birinin de kadınlar komitesi olacağına vurgu yapar. Dolayısıyla muhafazakar diye nitelediğin zatın Müslüman mahallesinde ilk kadın dergisi çıkarmakla ne işi olabilir, diye pirelendim ve nesebi hakkındaki bilgilerin sahih olmadığı en azından şüpheli olduğu kanaatindeyim. Netice olarak bu araştırmayı ben yapmış olsaydım, böyle pirelendiğim birisini lanse etmek adına veya hemşericilik babında da olsa yazmazdım.
    ***
    Kıymetli kardeşim,
    Evvelen teşekkür ederim bu tesbit ve yorumunuz için.

    Değerlendirmelerde keyfiyet/kemiyet ile beraber hasenatın seyyiata azlığı çokluğu gibi ölçüler mühimdir. Çok kusurlu birisinin belki de o kusurları örten bir hayrı olabilir, bunu bilemeyiz. Biz, ehl-i iman, ecdadı hayırla anmakla mükellefiz.

    Üstad Bediüzzaman, Muhakemat, Hutbe-i Şamiye, Deva’ül-ye’s, Teşhis’ü-illet eserlerini 1911’de Mehmet Tevfik Ebu Ziya’nın Matbaa-i Ebuzziyâ’sında bastırarak yayınlar.

    Bilgilerinize…

Ahmet ÇETİN için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir