Mandıroğlu Hanı

Avatar photoPosted by

İlçemizdeki hanlardan 4

Şereflikoçhisar’daki Mandıroğlu Hanı’nı işlek kılan konumu dikkat çekicidir, şöyle ki: Eski hapishane yolu ile asfalttan gelen yol ile Sarıkaya’dan inen yolun ve çarşının içinden, üstünden gelen iki yol ve alt tarafındaki Dr. Kamuran Ayanlar’ın sokağından gelen yedi adet yolların kavuştuğu ve aynı zamanda geniş meydana da cepheli Mandıroğlu Hanı, bu özellikleri yanı sıra o dönemin en son yapılan yeni hanı olması sebebiyle belki de çok tutulan bir handır.

Hanın arsasını Kara Enver’den satın alan Raşit Öksüz (1890-1968), çok sevdiği oğlu Mehmet Öksüz’ün (1913-1948) üzerine tapuyu çıkarır.

Oğlu Mehmet, ileri görüşlü, dürüst ve çalışkan bir iş adamıdır. Otuz beş yıl gibi kısa süren ömrünün içerisine inanılmaz işler ve eserler sığdırır. Onun bu gayretini gören Raşit dede, oğlunun önünü açar ve destekler.

Raşit Öksüz, böylesine gayretli oğlunu çok sever ve bu sevgi onu, oğluna çok düşkün kılar. Gelin görün Allah’ın takdiri olan ve nice hikmetler saklı kader, farklı tecelli edecektir Raşit Öksüz’ün bu sevgi dünyasında. O, bu takdir-i İlâhîye “eyvallah” diyerek iman edip evlâd hasretini kalbine gömer.

Mehmet, bir iş koşuşturması için Ankara’ya giderken, Akarca yakınlarında kalb krizi geçirerek vefat eder.

Bu anî ayrılış, yapı itibariyle son derece ciddî, sert ve az konuşan Raşit’i, kelimenin tam anlamıyla mandır kılar. Zira mandır; konuşmayan, gülmeyen gibi manaları ihtiva eder. Ve bu hâlini ifade için olsa gerek ki onun lakabı olmuş, Mandırın Raşit diye anılmaya başlamış.

Baş ağa Raşit, çiftçidir, hayvanları boldur, onların bakımı ve satımı ile meşguldür. Vefat eden oğlu Mehmet’in ataklığı vesilesi ile yeni mal ve mülkler edinir. Hayatı, büyüme ve genişleme dönemine girmişken bu hasretli ayrılık dönemine ışık tutan kısa bir hikâyeyi Hüseyin Gündoğan’ın bilgi kaynağıyla nakledelim.

Macir Fazlı’nın Necip ile Karabıyık’ın Seyit, Raşit Emmiyi güldürme iddiasına girerler. Güldürene bir takım elbise alınacaktı.

Necip, selâm vererek Raşit Emmisine yaklaşır, hal hatır sorar ve der ki

-İreşid Emmi! Biz buraya neye geldik, biliyon mu?

-Neye geldiniz?

-Bu arhadaş ile elbisesine iddaya girdik. Niçin girdik biliyon mu?

-Niçin girdiniz?

-İreşid emmiyi güldürmesine, der.

Böyle deyince Raşit Emmisi “Hı hı” diyerek hafifçe tebessüm edince Necip, sevinçle dışarı fırlar ve elbiseyi kazanır.

Konumuza dönüyoruz:

Mehmet, hanın arsasında inşaata başlar ve 1946 yılında eskinin Mandır Hanı yapılır.  Alt ve üstte iki daire olacak şekilde, tahta merdivenle çıkılan iki katlı yapılır. Bunlarda sıralı odalar mevcut.

Ayrıca arka tarafa ahır damı yapılır.

Bir dönem ahırı Kasap Alişen Çetin kiralar.

Sonraki zamanlarda zemin katı sıra dükkânlara dönüştürülür.

Şimdilerde buradaki eski binalar yıkılıp yerine modern bir yapı yapılır.

Rahmetli Mehmet Öksüz’ün; Dursun Ali, Mustafa, İbrahim ve Kemal isimli dört oğlu olur.

Dursun Ali, ‘Öksüz’ olan soy ismini ‘Arbey’ olarak değiştirir. Akademisyen Prof. Dr. Dursun Ali Arbey (1941-2013), sevilen, sayılan ve çalışkan bir insan imiş.

Mustafa Öksüz, bu binadaki hissesini İbrahim ve Kemal’e satar.

İbrahim, Raşit dedesinin arzusu gereği “Öksüz” soy ismini sülale lakabı olan “Mandır” kelimesini alarak “Mandıroğlu” olarak değiştirir.

Sosyal ve siyasî hayatı çok aktif olan Mehmet Öksüz, Şereflikoçhisar’a ilk defa Ford Kamyonunu getiren olarak bilinir.

Mehmet Çetin

15.10.2018 Bostanlı İzmir

 

 

Not: Bu yazımızdaki bilgileri öncesinden yaptığımız bir telefon görüşmesi ile Zafer Beyazıt’tan da alacaktık. Kendisini aradım, ertesi günü arayan kızından vefat ettiğini öğrendim. Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabırlar diliyorum.

 

 

 

 

 

 

 

One comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir