İbretli aşınmalar

Avatar photoPosted by

Cuma namazına gidilmesini hararetle konuşmamızın ardından kendisine Cuma namazına gidebiliyor musun, diye sorduğumu hatırlıyorum, ama uyandığımda, kan ter içerisinde kalmışım.

Sağlam temele oturtulmamış değerlerin aşınması, Koronavirüs imtihanında ibretle izlendiği gibi, kimilerinde de daha kötü sonuçlara sebep oluyor.

Pek yakın komşularımın, bu sıkıntılı dönemde Cuma namazına gidememelerine daha fazla üzülürken onlara olan duamı da gayr-ı ihtiyârî artırdığımı hayretle yaşıyorum.

Daha fazla dayanamayıp hemen telefona sarıldım. Selamlaşma ve hâl hatırın ardından;

-Hüseyin Ağabey, sizi rüyamda gördüm.

-Allah hayra tebdil eylesin Mehmet Bey, hayırdır inşaallah.

-Rüyamda Cuma namazına gidilmesinin gerekliliğini sizinle konuşuyoruz ve hatta gidebiliyor musunuz, diye size soruyorum da…

-Maşaallah Mehmet Bey, benim bu aralar Cumaya gidememem size malûm olmuş. Birkaç defa gittim ama bahçede kılınması hoşuma gitmedi, diyen Hüseyin Ağabey kendisince gerekçelerini sıraladı ama üzüntü ile dinledim

-Anlaşılan bununla alâkalı bir yazı kaleme almamız lâzım.

-Yaz, kardeşim yaz, ismimi de ver.

-Hüseyin Ağabey, sadece ismini kullanırız. Hem bu vesile ile yaşadığım bir hatırayı sizinle paylaşmak isterim. Rahmetli kayınpederim Hacı Mehmet Çevik ile onun akrabası yaşlı ve hasta olan ve aynı ismi taşıyan Hacı Mehmet Çevik Amcayı ziyarete gittik. Kendisi çok müttakî ve ehl-i tarik bir insan idi. Konuşmasının bir yerinde “Allah beni affetsin, artık namazlarımı oturarak kılıyorum.”, ifadesiyle çok üzüldüğünü anlatıyordu. Onun bu üzüntüsünden ibret çıkarmayı ihmal etmemekle beraber kendisine, hayatın musîbet ve hastalıklarla saflaştığını, kemal bulduğunu anlatma adına dedik ki; Rabbimiz bizi her hâlimizle imtihan ediyor. Malımızı mülkümüzü alıyor, yokluk ve sıkıntılara düşürerek isyan mı edecek, yoksa sabır ve gayretle şükür mü edecek, diye imtihan ediyor. Sağlık ve gençliğimizi alarak ihtiyarlığın ve hastalığın içinde acziyetimizi hissettirircesine isyan ya da şükür sınavına tabi tutuyor. Dolayısıyla hayatın içerisindeki her hâlimizi, imtihandan bir sahne bilerek şuurla davranmalıyız.

Yaşanan musîbet karşısında tedbirimizi alırken, bunu mevcud değerlerin kaybına değil daha da kuvvetle sarılmamıza vesile etmemiz gerekir iken ne yazık ki aksine zafiyete sebep olduğunu görüyoruz. Bulaşıcı hastalık döneminde gereken tedbirin alınması kapsamında geçmişte yaşanan ve yapılan uygulamalar örnek teşkil ederken, kulluğun sabır ve sadakatle tatbik edildiği niçin örnek alınmaz ki?

Yaşı ve sağlığı noktasından ciddî risk taşıyanların alması gereken tedbirler muvacehesinde sohbetlere iştirakini geçici süre ertelemesini bir yere kadar anlar iken; yaşı, sağlığı müsait olanların dersi ertelemesini de doğrusu anlamakta zorlanıyoruz. Tam aksine fırsata dönüştürülerek, böylesi zamanlarda her zamankinden daha fazla ehemmiyet gösterip sahip çıkması, tıpkı turfanda meyvenin ücretinin yüksek olması kabilinden bu kardeşlerin o sohbetlere ısrar ve ziyadesiyle sahip çıkmasının sevabının her zamankinden yüksek olacağını da hatırlatmak yerinde bir teşvik olur.

Çevremize, bu sıkıntılı zamanlarda konuşma ve davranışlarımızla karamsarlık yerine ümit, dikkat, gayret aşılamalıyız. Menfîlik zannedilenin içerisinde nice müspetlerin bulunduğunu görmek, anlamak ve anlatmak adına eşya ve hadiseleri iyi okumalıyız.

Gün akşamlı, insan ölümlüdür. Tekrarlandığı zannedilen her saniye esasında birbirine genelinde benzer iken özelinde kesinlikle farklı olup, bunu, bir öncekinden daha iyi kullanmalıyız ki hâdiselerin itikadımızı aşındırmasına meydan vermemeliyiz.

Mehmet Çetin

15 Temmuz 2020 Yeni Foça İzmir

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir